Özge Kopuz kimdir ve ozgekopuz.com da neler var?
1981 yılında Denizli’de doğdum. Marmara Ünv. Hukuk fakültesini bitirip 2009 yılında kendi adımı taşıyan Kopuz Hukuk’u açtım. Aktif olarak mesleğimi yapıyorum, davalara gidiyorum, bir çok müvekkilim var. Bunun yanı sıra bu kadar ciddi bir mesleğin yanında bloğum, nefes aldığım bir alan aslında…
İlk kızım Mira doğduğu zaman bloğumu açmıştım. Amaç sadece Mira ile hamilelik ve doğum sürecinde yaşadığım zor ama keyifli durumu anlatmaktı. Sonrasında birçok kişi ile blog üzerinden fikir alışverişinde bulundum ve paylaşımlarım oldu ve daha çok emek vermeye başladım.
Bloğun ve web sitemizin ilk adı Komirra idi fakat şimdi ozgekopuz.com ile devam ediyoruz. Bloğumun ve Websitemin yeni yüzünde birçok konuya değiniyorum ve uzmanlardan destek alıyorum.
Anneler olarak tavsiye mekanizmasına önem verdiğimiz için herkesin deneyimlerini ve paylaşmasını istiyorum.
Site içerisinde çocuk ile ilgili herşey var. Çocuk yemekleri, çocuk odaları, çocuk partileri, çocuk modası. Aynı zamanda uzman görüşleri, anneler için öneriler, yeni çıkan ürünler vs…
3 çocuk annesi Özge Kapuz çocukken bir avukat olacağını söyler miydi?
Avukat olmak benim çocukluk hayalimdi fakat üç çocuk hem benim hem çevrem için süpriz oldu.
Çocuk nedir sence ?
Çocuk demek hiç düşünmeden ve içgüdüsel olarak yaptığın fedakarlıklardan gönüllü kölelik demek aslında. Hayatımızda hiç kimseye bukadar verici olamayız, ne eşimize, ne ailemize….
Çocuk ile anne arasındaki o tarifsiz bağ, hamilelik sürecinde birlikte, iç içe yaşanan 9 ayın verdiği birşey tabiki… Bence o sureçte büyük bir aşk ve bağlılık ortaya çıkıyor, ve tabiki emzirme döneminde o bakışmalar ile pekişiyor.
Çocuk, yeni bil dil konuşmak, bildiklerini unutmak, herşeyi onunla birlikte yeniden konuşmak demek aslında…
Anne olmak ne demek sence?
Karşılık beklememeyi, sabretmeyi, zamanı doğru kullanmayı, sevmeyi öğrenmek demek…
Şöyle şeyler duyarız, ben evdeki çiçeğime bile bakamıyorum çocuk çok büyük sorumluluk ama sen cesur bir sekilde 3 tane birden bakıyorsun, üstelik avukatlığa da devam ediyorsun ayrıca sosyal medyayı çok aktif kullanan, sosyal hayatı da olan bir kadınsın hepsini nasıl yetiştiriyorsun? Kendine zaman ayırabiliyor musun?
Doğrusu kendime çok fazla zaman ayıramıyorum.Vaktimin 3,4 saatini kuaförde geçireceğime bu vakti çocuklarla geçirmeyi tercih ediyorum. Arada arkadaşlarımla beraber küçük kahve molaları veriyorum. Çünkü nefes almaya ihtiyacım oluyor. Ama çok çocuğum var diye hayattan da kopmuş değilim. Sadece öncelik sıralarım değişti diyebiliriz. Doğal olmayı sevdiğim için çok bakıma ihtiyacım olmuyor. Günlük hayatımda çok makyaj yapan, frapan gezen biri olmadığım için bu süreç çok da yabancı değil bana…
Çocuklar olduğundan beri tabiki sakin bir tatil yapamadık, tatil bizim için kum setleri ve deniz ekipmanları demek (simit-kollul-can yeleği vs…) Bundan çokta şikayetçi değiliz, aile olmak bu demek galiba…
Biz kalabalık bir aileyiz; anneanneler, babaanneler çevremizde bize destek olurlar… Haftanın iki günü çocuklar babaannelerine gidiyor ve ben de duruşmalara…
Çocukların okulda olduğu saatlerde ofis işlerimi bitiriyor, ve gerikalan zamanım da ise çocuklarla birlikte geçiriyorum. Onlar uyuduğunda ise bloğumu yazıyorum diyebilirim.
Her kadının içinde yatan super mom burada ortaya çıkıyor.
Bir de sıfatlarına yeni Ebeveyn Koçluğu’nu ekliyorsun sanırım. Bunu profesyonel yapacakmısın?
Bunu sadece öncelikle kendi çocuklarıma faydalı olabilmek için yapıyorum. Tabiki burada yaşadıklarımı, okuduklarımı, deneyimlerimi takipçilerim ile paylaşarak faydalı olabilmeye çalışıyorum. Bunu profesyonel olarak koçluk eğitimi vermek için yapmıyorum. Çocuklarıma bilinçli bir anne olarak yön verebilmek, karakterlerine göre davranmayı öğrenmek için yapıyorum.
Bu konuda birkaç ay önce tanıştığım Talyaa Vardar Hocadan destek alıyorum. Bire bir çalışıyorum, çocukları şu anda en az benim kadar tanıyor.
FLOW Coaching tam da bu noktada anne ve babalara aradıkları desteği merkezi Amerika’da olan ACPI (Academy of Coaching Parents International) aracılığıyla sunuyor.
Sonun da uluslararası bir sertifikam olacak. Yani Sertifikalı anne olacabileceğim. Ebeveyn Koçluğu ve Talyaa Hanım’a bu konuda çok inanıyorum. Kendisi bir derya gibi olduğu için saatlerce sohpet etmek, birşeyler daha öğrenmek peşindeyim.
Eminim benim ve çocuklarım için çok faydalı olacak…
Kendine nasıl bakıyorsun? Zayıflığın sırrı nedir?
Aslında hamilelik dönemlerinde hep ortalamanın üstünde kilo aldım. Mira’da 24 ikizlerde ise 30 kilo alarak doğuma gittim. Mira’da 9 ayda, ikizlerde ise 4. ayda 36 bedene geri döndüm.
Tabiki kilo kaybında emzirmek te buna çok katkı yaptı. Biliyorsunuz emzirmek bir nevi liposuction ( liposakşın) derdi. Çok ta doğru olduğunu deneyimleyerek gördüm…
Spor ve diyet yapmıyorum ama çok hareketliyim bir de çok su içiyorum.
Nerelerden giyinmeyi seversin? Instagramda pek çok kıyafet paylaşımın da oluyor, özellikle çocukları konsept kıyafetlerle paylaşmaktan hoşlanıyorsun, nelere dikkat edersin nasıl alişveriş yaparsin?
Giyim konusunda aslında gözüme güzel gelen, yakıştırdığım herşeyi alabilirim. Sevdiğim herşeyi giyerim, çocuklarıma da giydiririm. Babamızın çok sık yurtdışı seyahatleri olduğu için çocukların ve benim çoğu özel parçalarımı eşim yurtdışıdan getirir. Bu konuda şanslıyım. Çocuklara aynı zamanda bir çok hediye gelir. Eğer hediye göndermek isteyen şirketler küçük bir anne kuruluşları ise mutlaka kabul eder, sosyal medyada paylaşırım ki destek olabileyim. Daha sonra ise ihtiyacı olan birilerine gönderirim.
Ozgekopuz.com ve sosyalmedya paylaşımların için kaynağın nedir? Konularını paylaşımlarını nasıl seçiyorsun nasıl karar veriyorsun?
İçimden geldiği gibi davranıp, bunlarıda olduğu gibi aktarıyorum. Sosyal medyada ki çoğu paylaşımım çocuklardır çünkü şuan hayatımın tamamı onlar etrafında geçiyor ama onlar büyüdükçe paylaşımlarımda daha kadına yönelmeye başladı açıkçası.
Ikizannesi olmak nasıl birşey? Mira ikizler doğduktan sonra durumu nasıl karsıladı? Senin ve ailen için nasıl bir sureç başladı?
Biz çok uzun süre zor zamanlar geçirdik. Bunu blogum da http://www.ozgekopuz.com/tup-bebek-hikayem-vol1 paylaşmıştım. Bu yüzden ailece şu an ne kadar zorlansak da sadece şükür ediyoruz.
İkiz annesi olmak cidden çok keyifli olsa da çokda zor. Hele ki 22 aylık bir çocuğun üstüne geldilerse. Mira ciddi kıskançlıklar yapıyor ama bir yandan da kardeşlerine çok düşkün. Öyle garip ki 3’ü de birbirini istemiyor ama üçüde birbiri olmadan duramıyor.
Şükürler olsun ki kalabalık bir aile kurdum bu yüzdende zor da olsa her günüm bir öncekinden daha güzel.
Özge Kapuz
