Sağlık

Anne Dostu Hastane Uygulamaları

Sizce Anne Dost Hastane nedir?

Anne Dostu Hastane… Kulağa ne hoş geliyor değil mi? Doğumdan korkulan ülkemiz için çok yeni bir kavram. Belki de doğum gerçeğini değiştirecek bir felsefe. Yıllardır savunduğum felsefelerin bir bütünü aslında.

Bu konu ilk açıldığında birçok hastane ve doktor kendilerinin zaten Bebek Dostu Hastane olduklarını söylüyorlar. Ancak Anne Dostu Hastane uygulamaları 10 maddeden oluşuyor ve Bebek Dostu uygulamaları bunlardan sadece 1 tanesidir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1991 yılında Bebek Dostu Hastane Oluşumunu başlatarak doğumdan sonra emzirme konusunda annelerin desteklenmesini başardı. Ülkemizde de birçok hastane Bebek Dostu ünvanını kısa zamanda aldı. Emzirmenin desteklenmesi konusunda 10 maddeden oluşan bu programa bütün hastaneler gönüllü olarak uydular. Çünkü doğumdan sonra doğal emzirme programı anne ve bebek sağlığı açısından çok önemliydi.

1990’lı yıllardan itibaren doğumda yapılan müdahaleler ve kadınların doğumda pasifleştirilmesi artmaya başlamıştı. Artık hastanelerin rutin medikal uygulamaları doğumun doğal gidişini bozuyor hatta bazı durumlarda zarar veriyordu. Sezaryen oranlarının inanılmaz yükselişi de bu dönemlere denk geliyordu. Anneler ağrı kesicilerle uyuşturuluyorlar, bebekler doğumdan sonra annelerinden uzaklaştırılıyordu. Birçok rutin müdahale annelerin tercihleri sorulmadan uygulanmaya başlamıştı.

hamile günlüğü 9. hafta‏

1994 yılında uluslar arası Lamaze Örgütü normal doğumu desteklemek ve kanıta dayalı anne-dostu uygulamaları devreye sokmak için Amerika çapında birçok örgütü toplantıya çağırdı. Bunun sonucunda 1996 yılında Coalition for Improving Maternity Services-CIMS (Doğum Servislerini Geliştirme Koalisyonu) oluştu. Bu koalisyon anne-dostu doğum merkezleri için “10 adımda anne-dostu bakım rehberini” ortaya koydu. Kanıta dayalı tıp bilgilerine dayalı bu rehber 2007 yılında elden geçirilerek bugünkü şeklini aldı. Doğumda Anne-Dostu uygulamaları takip eden ve rutin uygulamaları haline getiren kuruluş, hastane ve doğum merkezlerine Anne-Dostu Hastane ünvanı verilmeye başlandı.

CIMS’in misyonu anne, bebek ve ailelerin doğumda alacakları hizmetleri, anne-bebek sağlığını olumlu şekilde değiştirecek şekilde geliştirmektir. Kanıta dayalı tıp uygulamalarının ışığında oluşturulan bu çalışmalar sayesinde doğumda anne ve bebek sağlığının aşırı müdahaleler olmadan da olumlu yönde değiştirilebileceği savunulmaktadır.

CIMS Anne Dostu Hastane kurallarını oluştururken hangi prensiplerden yola çıkmıştır?

Doğum eyleminin normalliği

  • Doğum normal, doğal ve sağlıklı bir eylemdir.
  • Bebekler doğum sırasında her şeyin farkındadırlar, hassastırlar. Bu yüzden doğumda bu gerçeğe göre davranılmalıdır.

Güçlendirme

  • Bir kadının doğum yaparken kendine güveni ve becerisi, ona hizmet veren her bir kişi ve doğum atmosferi tarafından arttırılabilir veya azaltılabilir.

Otonomi

  • İstediği takdirde duygusal durumuna, mahremiyetine ve kişisel tercihlerine saygı duyulan, güvende ve korunduğunu hissettiği bir çevrede doğum yapmak, her türlü seçenek ve hastane, doktor ve kurumların gerekli bilgilerine kolayca ulaşmak,  kişisel değerleri doğrultusunda kendi ve bebeği konusunda bilinçli tercihler yapmak için gerekli desteği almak,

Zarar verme

  • Müdahaleler hamilelik, doğum ve sonrasında bilimsel kanıtların yokluğunda rutin olarak uygulanmamalıdır.

Sorumluluk

  • Doğum servislerindeki hizmetler hizmet verenlerin ihtiyaçlarından çok, anne ve bebeğin ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.
  • Kişiler bireysel olarak kendileri ve bebekleri ile ilgili tercihlerini detaylı bir şekilde sunmakla sorumludurlar.

Anne Dostu Hastane Kuralları nelerdir?

Bu kurallar CIMS yani Doğum Servislerini Geliştirme Koalisyonu tarafından belirlenmiştir ve 10 tanedir. Sağlık Bakanlığı bu kuralları ülkemiz şartlarına göre uyarlamış ve pilot bölge çalışmalarına da başlamıştır.

1. Tüm doğum yapan annelere kesintisiz olarak;

  • Toplumun kültürüne, özel inançlarına ve değerlerine duyarlı olmasını,
  • Doğumda anne adayının seçtiği bir yakının bulunmasını,
  • Profesyonel anlamda  fiziksel ve duygusal desteği,
  • Uzman doğum hizmeti ve bakımına erişimi sağlar.

Burada en önemli konu sürekli destek hizmetinin sağlanması ve annenin mahremiyetine saygı gösterilmesidir. Bunun için özellikle devlet hastanelerinde tek kişilik doğum odalarının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

2. Halka doğum süreci ile bakımı, müdahale ve çıktılarının sonuçları dahil kendi uygulamaları ve prosedürleri hakkında doğru açıklayıcı ve istatistiksel bilgi verir. Yani hastanelerin uygulamaları ve doğum istatistiklerini başvuran ailelere açmalarıdır. Şu anda hiçbir gebemiz hastane ve doktorların doğum  istatistiklerine ulaşamamaktadır.

3. Doğum yapacak/yapan kadınlara yürüme ve hareket etme serbestliği sağlar, travay ve doğum sırasında kadının tercih ettiği pozisyonu kabullenir ve litotomi (sırt düz, bacaklar yüksekte) pozisyonunun kullanımını anne istemediği takdirde uygulamaz. Bu sayede anneler kasılmaları daha rahat karşılayabilirler.

4. Bilimsel kanıtlarla desteklenmeyen aşağıdakiler dahil ama bunlarla sınırlı olmayan işlemleri ve politikaları tıbbi gereklilik olmadıkça rutin olarak uygulamaz.

  • Sürekli elektronik fetal izleme
  • Erken su kesesi açılması
  • Beslenmeyi ve sıvı alımını keserek aç bırakma
  • Damar yolu açarak serum takma
  • Gereksiz tuşe
  • Sonda takılması
  • Lavman
  • Traş

Diğer müdahaleleri aşağıdaki gibi sınırlıdır:

  • Doğumu başlatma ≤%10
  • Epizyotomi (vajinal kesi) ≤ %20 (hedef ≤ %5)
  • İl doğumda sezaryen oranı devlet hastaneleri için ≤ %20 üçüncü düzey referans hastaneleri için ≤ %25
  • Uygun vaka ve koşullarda sezaryen sonrası vajinal doğumu (SSVD) özendirmek ve bu hizmeti veriyor olmak

Müdahalelerin birçoğunun rutin uygulanmasının, doğum üzerine birçok olumsuz etkisi artık bilinmektedir. Oysa seçilen vakalarda tıbbi gereklilik sonucu uygulamaların yapılması, müdahalelerin negatif etkilerini azaltacaktır. Bu müdahalelerden önce annenin bilgilendirilmesi ve onayının alınması, doğumdan memnuniyeti arttıracak ve doğum sonrası pişmanlıkları en aza indirecektir. Çünkü bu sayede anne pasif bir hasta olmaktan çıkarak, bedeni ve bebeği ile ilgili kararlara katılan aktif bir anne olacaktır.

5. Kasılmalar sırasında ilaç tedavisi dışındaki metotlar konusunda personelini eğitir ve  gerekmedikçe analjezik ve anestezik madde kullanımını teşvik etmez. Yani hizmet veren ebeler masaj, hareket değişikliği, gevşeme, duş aldırma, imgeleme gibi ilaç dışı rahatlatıcı teknikleri bilir ve annenin uygulayarak rahatlamasını sağlar. Epidural anestezi özendirilmez, sadece gerekli hallerde kullanılır.

6. DSÖ-UNİCEF’in “On Adımda Bebek Dostu Hastane Girişimi” kapsamında başarılı emzirmeyi teşvik eder. Birçok kuruluş emzirme ile ilgili 10 maddelik uygulamaları çok başarılı şekilde yapmaktadır. Ancak bu 10 madde Anne Dostu Hastane uygulamalarından sadece bir tanesidir.

7. Bünyesinde çalışan hekim ve diğer sağlık personelinin, bu prensip ve ilkeleri benimsemesini sağlar ve destekler. Yani hastane çalışanlarının tümü doğuma ve kadının doğum yapma gücüne inanır, doğum boyunca anneyi davranış ve uygulamaları ile destekler.

Diğer 3 kriter hastane çalışma sistemi ile ilgili olduğundan yazmadım. Ama açıkça görüldüğü gibi temelde amaç doğumun normal, sağlıklı ve güvenilir olduğunun vurgulanarak doğum boyunca anneler ihtiyaçları olan güven ve desteğin verilmesidir. Maalesef şu anda ülkemizde bu kriterleri karşılayabilen bir hastane yoktur. Ama yakın bir gelecekte hastanelerimizin daha duyarlı olarak bu konuda çalışmalar yapacağına inanıyorum. Bu sürecin hızlandırılmasındaki temel görev siz annelere düşmektedir. Annelerin ihtiyaçlarını korkmadan doktor ve hastanelerden talep etmeye başladıkları gün bu değişim hızlı bir şekilde gerçekleşecektir. Yani anneler doğumlarına ve bebeklerine sahip çıktıkları gün ülkemiz doğum gerçekleri de olumlu yönde ilerleyecektir.

Dr. Hakan Çoker

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top