Film

Sulidin’den Annelere Film Tavsiyesi

Öyle bir filmdi ki izlediğim, bitişinde bana bitter çikolatalı puding yaptırdı.

Annelik muamması; doğum, hamilelik, lohusa kafası, çatlayan ilişkiler üzerine belki siz de benim gibi fazlasıyla film izleyenlerdensinizdir.

Yok, bu öyle bir yerlerde değildi. Bir kere filmin açılış sahnesiyle daha öncesinden Fransız sinemasının şiirselliğine aşinaysanız, filmdeki Fransız etkisi sizi anında koltuğunuza bağlamaya yetiyor bile.

‘A Happy Event’ (Un Heureux Evenement) 2011 yılı yapımı, komedi ve dram türünde, yönetmen koltuğunda Remi Bezançon var. Yönetmenin tek filmi. Başrollerinde öyle pek de tanıdık simalar yok zaten oyuncular oldukça genç.

Filmin başlangıç sahnesinden son anına kadar aklımda hep şu cümle dolandı, durdu; ‘ Kıtalar arası da olsa, sorunlarımız aslında ne kadar da dilsiz ‘
Hepimizin gerek twitter’da, gerek FB’da birbirine anlattığı, yaşadığı, ağladığı durumlar, yetenekli oyuculardan öyle güzel akıyordu ki ekrana, bir güldüm, bir ağladım.
Bebek haberinin alınmadan önceki o avare aşk dolu günler, geceler…

Hamilelik süreci (filmin bu bölümlerinde acayip kahkahalar attım çünkü çoğumuzun dibinde, en saklısındaki hormonsal durumları çok eğlenceli bir dille işliyorlardı)
Doğum anı (Kimine göre abartılı gelebilecek olsa da, izlediğim en gerçekçi doğum sahnelerinden biriydi)
Emzirme, emzirememe…
Süt Anneler Klubü!! (Evet, aslında bildiğiniz Emziren Anneler olayı, filmlere de girmişsiniz:) Bu sahneleri izlerken de eminim ki çoğunuzdan ‘Ayy aay aynı ben!’ repliklerini duyuyorum bak şimdiden.

Bebek bakımı ve sonrasında yaşanan bin bir türlü hikaye. vs. vs. diyeyim, siz anlayın…

Sinema eleştirmeni değilim, o karakterde bir yazı yazamam. Ama izlerken ben; hayatımın son 6 yılını izlediğimi hissettim. Bazı sahnelerde ‘yok artık bu kadar da aynı olaylar, hisler nasıl olur diye, lean yoksa ben mi yazdım da çaldılar bu senaryoyu’ dediğim bile oldu. (Annenin şizofreni atağı)

Bebeğiyle hastaneden çıkarken, doğum hemşiresiyle yaptığı o konuşmada filmi 10 dakikalığına durdurmak durumunda kaldım zira hönkürdeyerek ağlamaya başlamıştım bile.

Hemşirenin anneye sarf ettiği çok güzel bir cümle vardı. İzleyince anlarsınız…

Bebekle, evdeki o ilk günler karmaşasını izlerken, lohusalığın o ilk günler şapşallığı ile birleştiğinde yarattığı o fena duygunun hala içimde nasıl da saklı durduğuna şaşırdım kaldım.

Dışardan bakıldığında yardım almadan, yardımı red ederek, tek başına büyütülen çocuğun zorluklarını görüp bir kez daha ‘yaav helal haa bize’ dediğim anlar oldu.

O uykusuz efsanevi gecelerim gözümün önünde, film bile olsa ,birinin yaşadığını görünce fena oldum.

Aslında kendi ailenle olan ilişkinin seni ne kadar da ‘Anne/Baba’ yaptığına bir kez daha tanık oldum.

Ben bu filmi izlerken birçok kez daha KENDİME baktım…

Ve öyle güzel okşadı ki kalbimi, anneliğimi. Kalktım kızıma ellerimle sıcacık bir puding yaptım.

Bak izleyin bence.

Anlayacaksınız.

Hatırlayacaksınız.

SEVGİMLE….

Twitter : goralaysim

Instagram: aysim

Blog: sulidin.blogspot.com

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top