Malum aşure ayı içindeyiz ve bu aralar pek çok anne ya aşuresini yaptı ya da yapmaya niyetli ama işe nereden başlasam diye düşünüyor. İnternet Anneleri takipçilerinden Cansev Ciğerim’den annelerin işini kolaylaştırmak için kendi yöntemiyle aşure tarifini yazmasını rica ettik. Şimdiden kolay gelsin, afiyet olsun…
İnternet Anneleri
——————–
Rivayet odur ki; Nuh Tufanı Muharrem Ayı’nın 10. (Aşera) günü son bulmuştur ve gemiden inenler ellerinde kalan azıcık malzemeleri birleştirerek bir yemek pişirmişlerdir. Çok az malzeme olmasına rağmen bu yemek yaklaşık 80 kişiye yetmiştir. O zamandan beri de Muharrem Ayı’nın 10. günü aşure pişirmek gelenek olmuş ki, aynı gemide olduğu gibi evimize bereket gelsin.
Normalde malzemeleri akşamdan ıslatıp, sabahında da pişirmek uygundur ve bu hazırlık yeterlidir. Ancak biz anneler için böyle değildir. Öncelikle çalışan anneler hafta sonu çocuğu veya çocukları baba/anneanne/babaanne vs. gibi birine emanet ettikten sonra aşure pişirmelidirler. Çocuğu/çocukları okula giden annelerse kesinlikle çocukların evde olmadığı okul saatlerini tercih etmeliler. Eğer çocukları okula gitmiyorsa; aşure pişirme zamanı yine birinin çocuklarla ilgilenebileceği bir zamana denk getirilmeli.
Bir anne çocuklarının yeteri kadar yemek yemediği, uyumadığı, hasta olduğu, huysuz olduğu, evin temiz olmadığı bir günde kesinlikle aşure pişirmemelidir. Çünkü böyle bir günde annenin sıkıntısı kendine yetmektedir, aşure de nereden çıktı şimdi dedirtir. Eğer bunları sağladıysak bence aşure pişirmemizin vakti gelmiştir 🙂
Aşağıdaki ölçülere göre pişirilmesi halinde, alüminyum görünümlü tek kullanımlık kaselerle yaklaşık 30 tane kadar çıkacağını düşünüyorum. 3-5 eksik fazla çıkarsa kusura bakmayın. Malzemeleri geceden ıslatıp, sabahında da yapabiliriz. Akşamdan ıslatamazsanız, gün içinde 5-6 saat kadar ıslatıp, akabinde de yapabilirsiniz. Tercih size kalmış.
Malzemeler
- ½ kg aşurelik buğday
- 1 su bardağı kuru fasulye
- 1 su bardağı nohut
- ½ su bardağı pirinç
- 2 kg. Şeker(hepsini kullanmayabiliriz)
- 1 su bardağı kuru kayısı
- Yarım su bardağı kuru üzüm
- Yarım su bardağı kuş üzümü
- 2 tane orta boy elma
- 1 portakalın kabuğu
Üzeri İçin: Toz tarçın, ceviz içi, fındık içi, nar
Yapılışı
Buğdayı yıkayıp bir tencereye koyuyoruz ve üstüne çıkacak kadar su ekliyoruz. Bir taşım kaynatıp altını kapatıyoruz. Üstüne de bir kapak kapatıyoruz ve buğdaylarımızı böyle bekletiyoruz. Nohutu ve kuru fasulyeyi de yıkayıp kapaklı birer kaba koyup, üstlerine çıkacak kadar sıcak su koyup kapaklarını kapatıyoruz.
Malzemelerimiz yeteri kadar bekleyince nohutu ve kuru fasulyeyi ıslattığımız suyu süzüp yeni bir suyla tercihen düdüklü tencerelerde yenilebilecek kıvamda ayrı ayrı haşlıyoruz. Onlar haşlanınca/haşlanırken buğdayımızın da suyunu süzüp tekrar yıkıyoruz. Aşuremizi yapacağımız tencereye buğdayı alıp, üstüne geçecek kadar yeni bir ılık su ekliyoruz. Pirinci de yıkıyoruz, buğdaya ekleyip birlikte kaynatıyoruz. Yarım saat kadar kaynayınca ocağı kapatıp 10 dk. bekletiyoruz. Bu arada kuru üzüm, kuş üzümü ve kayısılarımızı ayıklayıp, yıkayıp ayrı ayrı kaplarda ılık suyla ıslatıyoruz. 10 dk. dinlendirdiğimiz pirinçli buğdayı tekrar yarım saat kadar kaynatıp, yeniden 10 dk. dinlendiriyoruz. Bu arada suyunun azaldığını düşünürsek kaynar su ekleyebiliriz. Sonra tekrar yarım saat daha kaynatıyoruz.
Haşlama suyunu süzdüğümüz nohut ve kuru fasulyeyi de buğdayımıza ekleyip 20 dakika kadar da birlikte (ara ara karıştırarak) kaynatıyoruz. Bütün malzemelerimizin iyice haşlanmış olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü şekerle buluşunca biraz sertleşecekler. Suyunun yeterli olmadığını düşünürsek kaynar su ekleyebiliriz, bu son kaynama aşamasında.
Malzemelerimiz yeteri kadar birlikte de haşlanınca içine küp küp doğranmış elmalarımızı ekliyoruz. Portakal kabuğunu rendeliyoruz. İstersek içine portakal suyu da sıkabiliriz. Suyunu süzdüğümüz kuru üzümü, kuş üzümünü, küçük küçük doğradığımız kuru kayısıları da tenceremize koyup 10 dakika daha ara ara karıştırarak kaynatıyoruz. Sonra tenceremizin altını kapatıp 10 dakika dinlendiriyoruz.
En son olarak önce tenceremizin altını tekrar açıp 1,5 kg şeker ekliyoruz ve karıştırıyoruz. Tadına bakıp şekersiz olduğunu düşünürsek biraz daha şeker ekleyebiliriz. Tadı da kıvamını bulunca tenceremizin altını kapatıyoruz. Şekeri ekledikten sonra çok fazla kaynatmıyoruz, çünkü malzemeler sertleşebilir ve aşuremiz sulanabilir. Sonra aşuremizi yarım saat dinlendiriyoruz.
Aşuremiz dinlendikten sonra kaselere boşaltıyoruz. Üst tabakası biraz sertleşince toz tarçın serpiyoruz. Ceviz içi, fındık içi, nar ve isteğimize göre başka malzemelerle istediğimiz şekilde süslüyoruz.
Not: Ben aşurenin içinde tarçın ve karanfil sevmediğim için koymuyorum ama koymak isteyenler kabuk tarçını ve karanfili yıkayıp, her ikisini de suda bekletip, bu suları aşurenin içine koyabilirler.
Afiyet olsun, evlerimize bereket getirsin….
