Her gece çocuğunuza yumuşak, yumuşak abilerin, ablaların sesleriyle masal okuyan bir site ve uygulama keşfettim, hatta keşfetmekle kalmayıp ben de masal okudum 🙂 Üstelik masalları kendi yazıyor, bir yandan işe gidip geliyor ve o da bir anne. Masallarla dolu çok güzel bir aile kurmuş ve herkes ne yapıyorsa bu işi gönüllü yapmış 🙂
Gülden Görgülü Güler bugün sizlere onu tanıştırmak istedim.
Keyifli okumalar, sevgiler…
1.Merhaba Gülden, kendinden bahseder misin? 2 türlü olsun mu bu tanıtım biri klasik nerede doğdun-büyüdün, okullar, ailen hakkında diğeri de Gülden aslında nasıl biri mesela neleri sever, neleri sevmez, mesela masallar hayatına nasıl girdi, Ege adında bir oğlun var, Ege ile hayatında neler değişti, Ege’nin ve Gülden’in en sevdiği/sevmediği masal hangisi? 🙂
Ankara’da doğdum ve tüm okul hayatım Ankara’da geçti. İki kardeşiz, bir ablam var. Babam ilkokul öğretmeni, bu nedenle ilk beş yılım çeşitli köylerde geçmiş. Ayrıca kendi köyümüz de var. Hayal gücümün temellerinin lojmanların kümeslerinde atıldığını, köyümüzde de devam ettiğini düşünüyorum. İlerleyen zamanlardaki yazlık halleri, tatiller ve yaşamın her anı hayal gücümü besledi. Gülden kalıplar içinde büyümüş ya da kendisi öyle hissetmiş ama bu kalıpların dışında kimselerin bilmediği hayallere sahip bir çocuk. İşte bu çocuk kadın, kalıp gibi yaşadığı tıkır tıkır işleyen hayatının duracak noktaya geldiği bir anda sahip olduğu hayal gücü ile hayatını yeniden tıkır tıkır işletmeye çabalıyor. Ve masallar ona nefes oluyor.
Masallar, Ege ile ikimizin ortak projesi diyebiliriz. Yola ona anlattığım masallardan çıktım ama sonrasında bana masal konuları bulan o oldu. Masalların Ege’de ayrı bir yeri oldu hep. Akışını değiştirebildiğimiz, onun da katkıda bulunabildiği, istediğimiz kadar uzatabildiğiniz, kitaplardan sonra uykuya geçişteki son durak masallarımız her şeyden önce bizim. Bu yüzden masal yazmayı dinlemek kadar çok seviyoruz.
Ege şu an 10 yaşında ve 2 yaşından itibaren hep kitap okuyarak uyudu. Yani elinde tuttu, resimlerini tek tek inceledi, arkadan gelen sesimiz ile de kitabın içine girip hayaller kurdu. Ege, kitapları çok sevdi. Hepsini defalarca okuttu.
Ege ile hayatım çok değişti. Tarifsiz duygularla sarıp sarmalandım. Her yeni adımda onunla birlikte heyecanını, sıkıntısını yaşadım. Anne olunca her şey başka oldu.
En’li sorular en zorlandıklarım 🙂 Ege anlatılan her şeye bayılır. Anlatım saatleri özellikle uyku öncesine denk geldiği için konuştukça konuşmak, dinledikçe dinlemek ister. Sevmediği bir şey şu an aklıma gelmedi. Hayvanlar âlemi, çiftlikler, macera barındıran masallar en sevdikleri.
Ezop ile başlayan masal yolculuğu onu takip eden ve çoğu masalında ondan esinlenen La Fontaine , ardından Grimm Kardeşler ve Andersan masalları… Benim de Ege’den farkım yok aslında dilden dile dolaşıp kulağıma gelmiş masalları ayırmam çok zor. Ama ilk aklıma gelenler;
İki inatçı Keçi, Parmak Kız, Çizmeli Kedi, Ağustos Böceği ve Karınca, Kurt ile Leylek, Parmak Çocuk, Hansel ile Gretle, Kibritçi Kız ve çok yakın zamanda tanıştığım Prens ile Bezelye Tanesi.
2.”Ege’nin Kitabı” adında bir kitabın var, kitabından biraz bahseder misin, başka kitaplar yazmayı düşünüyor musun? Sesli çocuk masallarının olduğu (www.hikayemasal.com) web sayfası ve cep telefonu uygulaması harika bir fikir ve annelere çok güzel bir hediye bence, hikâyesini, hikayemasal ailesini anlatır mısın?
Başta tereddüt ettiğim ama sonrasında iyi ki de yapmıştım dediğim ilerde çocuğumun, torunlarımın ve hatta belki de çocuğumun torunlarının okuyacağını düşünüp düşünüp heyecandan içimin titrediği bir şey ” Ege’nin Kitabı- Anne olunca her şey başka!”. Ege’nin Kitabı bir anı kitabı, hamilelikten 5 yaşa kadar gün be gün aldığım notlarımdan oluştu. 5 yaşından sonrasını artık kendisi de hatırlayabileceği için onu özgür bıraktım. Kitap pembe bir kitap değil özellikle 4 yaştan sonrasında seyri oldukça değişiyor. Hayatın içinden bir 5 yıl var.
Başka bir kitap yazmayı şu an için düşünmüyorum. Ama daha önce yazımın çıktığı İmza: Ben kitabı gibi kolektif çalışmalardan oluşan kitaplarda yazmayı her zaman isterim. Tabii bir de masallarımın kitap olması en büyük isteğim. Bu isteğime kavuşmayı yıllar önce çok istemiştim ve gerçekleştirememiştim. Bu yüzden de sesli masallara yönelmiştim. İyi ki de yönelmiştim. www.hikayemasal.com olarak kocaman bir aile olduk ve sesli masallarla birçok çocuğun kulağına, kulağından kalbine girmeyi başardık. Mutluluğumuz tarifsiz.
3.Gündemindeki diğer işlerinden bahseder misin? Hem çalışıp hem bu işlere hem Ege’ye nasıl yetişiyorsun?
Bir sürü, bir sürü hayalim var hepsi çocuklara dair. Masal kitapları, masal geceleri, masal çadırları, masallarımın farklı dillere çevrilmesi, ana baba hikâyeleri… Yetişmeye çalışırsam hiçbir şeye yetişemiyorum o yüzden yapabildiğim kadarıyla yetinmeye çalışıyorum. Yola çıktım ama gittiğim bir yer yok. Yolun kendisi güzel, eminim ki gideceğimiz her yer de güzel olacak.
Youtube kanalınızda artık hem sesli hem görsel olarak varız. Ve bu görseller sayesinde masal etkinlikleri yapmaya başladık. Okullardaki masal anlatımı etkinliklerimizin tadı damağımızda kaldı. Çocuklara sarılarak göz göze masalın büyüsüne kapılmak gibisi yokmuş. Anlatıcı arkadaşlarımla paylaştığım bu heyecan o kadar tarifsiz bir duygu ki iyi ki buradayım iyi ki böyle bir hobi edinmişim dedirtiyor insana. Tüm çocuklarla kucaklaştığımız nice etkinliklerimizin olmasını çok isterim.
4.Gelelim en klasik soruya 🙂 Bu masallardaki cadılar, büyücüler, hain kurtlar, sürekli beyaz atlı prens tarafından kurtarılmayı bekleyen, harekete geçmeyen prensesler hakkında ne düşünüyorsun? Kadınların masallardaki yeri hakkında genel olarak ne düşünüyorsun, annenlerin babaların okurken bu masalları değiştirerek okuması doğru mu? Ve bu masallar çocukları korkutup, onlara zarar verir mi sence?
Maalesef masalların çoğunda kahramanlar erkekler ve kadınlar hep kurtarılmayı bekliyorlar. Kadın sabırla bekleyen, güçsüz ve fazlasıyla özverili. Sürekli bu tarz masalların okunmasını doğru bulmuyorum. Ara sıra renk olması açısından okunuyorsa çocuklar üzerinde bir sıkıntı yaratmayacağını düşünüyorum. Bu nedenle de masalların değiştirilmesini anlamlı bulmuyorum.
5.Çocuklar için ve yetişkinler için önerdiğin masal kitapları var mı?
Asa Lind’in yazdğı Kumkurdu, Daha Fazla Kumkurdu ve Daha da Fazla Kumkurdu serisi ve Nazım Hikmet Sevdalı Bulut hem yetişkinlere hem de çocuklara önerebileceğim harika kitaplar.
6.Masallarda bir ana ışınlanma şansın olsa, hangi masal kahramanın yerinde, hangi anda olurdun ve n’apardın, masalın sonunu değiştirir miydin?
Bir Andersen masalı olan Deniz Kızı masalındaki denizkızı olmak isterdim. Denizkızının prensi kurtardığı ana gitmek isterdim ve masalın sonunu değiştirirdim. Cadının sesimi almasına rağmen prensin benle evlenmesini ve sesimin de evlendikten sora geri gelmesini sağlardım 🙂
7.Sence bütün masallar mutlu sonla bitmeli mi? Masallarda iyilerin ve kötülerin bu kadar net olması ve sonunun da mutlu bitecek olması büyüyü bozmaz mı?
Bence masal nereye gidiyorsa öyle bitmeli hatta bazen bitmemeli. Sadece iyiler kötüler değil çocukları kalıplara sokacak hiçbir şey net olmamalı. Masalın amacı hayal kurdurmaksa, net olan şeylerden uzak durulmalı. Sonunun mutlu veya mutsuz bitmesi akışına uygun değilse her türlü büyüyü bozar. Masalın kendisi büyülü bir yol, bu yüzden de, bence o büyüyü bozacak netlik, kalıplar ve hayalden uzaklaştıran her şeyden uzak durmak gerekiyor.
8.Sence masallar niye bu kadar uzun yıllardır süregelmiş? İnsanlar üzerinde nasıl etki yaratıyorlar? Yeni masallar ya da revize edilen masallar hakkında ne düşünüyorsun?
Hayal gücünün büyüsünde olmak varken sınırların ve kalıpların içinde olmayı kim ister ki. Hayal gücü sayesinde masalların büyülü dünyasında, gerçeklerden bir an olsun uzak kalmak insanları terapi ediyor ve mutlu kılıyor. Bence masalların uzun yıllardır süregelmesinin sebebi çocukluktan itibaren o büyülü dünyada insanların kendisini kaybetmesi ve yeniden bulduklarında da sıkıntılarını hafifletmesi. Revize edilen masallardan çok hoşlanmıyorum. Ne ise o, bildiğim bir masalın önüme yeni bir formda gelmesi benim hoşuma gitmiyor ancak eski halini bilmeyenler için bu bir sorun olmayabilir. Özelikle çocukları yanlış yönlendiren ya da olumsuz etkileyen masalların revize edilmesi bu anlamda iyi olabilir.
