Çocuk

Bilinçli Bir Gelecek İçin Medya Okur Yazarlığı Dersi Şart

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yeni müfredat taslağını gündeme getirdiği bu günlerde iletişim fakültesi mezunları Medya Okuryazarlığı dersinin zorunlu olmasını ve derse de kendilerinin atanmasını istiyor. Peki, Medya Okuryazarlığı nedir? Medya Okuryazarlığı neden önemlidir? Medya Okuryazarlığı dersini neden iletişimciler vermelidir? İşte uzman görüşleriyle cevapları…

Yazılı ve yazılı olmayan, televizyon, video, sinema, reklamlar, internet gibi ortamlarda mesajlara ulaşma, bunları çözümleme, değerlendirme ve eleştirme yeteneği kazandırmaya Medya Okuryazarlığı deniyor.

“21. yüzyılda Medya Okuryazarlığı eğitimi dendiğinde aklımıza ilk gelen tabii ki iletişim fakülteleri ve iletişim fakülteleri mezunları.” diyen Prof. Dr. Nilüfer Sezer, “İletişim fakültesi mezunlarına, pedagojik formasyon alsın ya da almasın ortaokullarda bu dersi vermeleri için bir şans tanınmasını istiyoruz. İletişim fakültesi mezunları iletişim konusunda en yetkili kişiler. Medya Okur yazarlığı eğitimini almış kişiler. Şu an ortaokullarda seçmeli olarak okutulan ve ders materyali olmayan bu becerinin diyeceğim çünkü yaşam boyu öğrenmektir Medya Okuryazarlığı. İletişim fakültesi mezunlarınca verilmesi şarttır. Koşulsuz, sınavsız isteyen mezunların bu dersi verebilmeleri için olanaklar ve koşullar yaratılmalıdır.”

Medya Okuryazarlığı dersi, öğrencinin medyayı bilinçli okumasını, kendini rahat ifade edebilmesini, toplumsal hayata daha aktif ve yapıcı katılmasını sağlıyor.

“Medya Okuryazarlığı dersi, iletişimciler tarafından okutulmalı. Aksi düşünülemez.” diyen Prof. Dr. Melda Cinman Şimşek ise,“Medya okuryazarlığı son derece önemli bir ders. Medya artık güvenilirliğini büyük ölçüde yitirdi. Doğru enformasyonu almak çok önemlidir. Yanlışları eleyebilmeli öğrenci. ‘Doğru bilgi, doğru karar, doğru seçim, doğru yönetim’ demektir. Yanlış yanlışa sürükler. Demokrasi de yanlış olur! ” dedi.

Medya Okuryazarlığı ne zaman ders oldu?

2007’de RTÜK ve MEB işbirliğiyle Medya Okuryazarlığı dersi müfredata alınarak ortaokul ve imam hatip ortaokullarında seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı.

Medya Okuryazarlığı dersiyle medya iletilerine ilişkin farkındalık düzeyi yüksek, medyadaki olay, olgu ve içeriklere eleştirel yaklaşabilen, aynı zamanda karar alıp medya süreçlerinde yer alabilen, sorumlu ve etik davranan bir medya okuryazarı yetiştirmek amaçlanıyor.

Medya Okuryazarlığı dersi sayesinde öğrenciler, özel yaşamın mahremiyetine saygıyı, estetik duyarlılığı, dürüstlüğü, sorumluluğu, etik kurallara bağlılığı, farklılıklara saygı duymayı, kültürel mirası yaşatmayı, bireyler arası iletişimi, aile içi iletişime önem vermeyi, bilinçli tüketimi, toplumsal hayata aktif katılımı, bilimselliği, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylaşmayı öğreniyor.

Medya Okuryazarlığı neden zorunlu olmalı?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) 2015 verilerine göre, Türkiye’de televizyon izleme oranı günde ortalama 4 saati buluyor. Türkiye’de erkeklerin %40’ı, kadınların ise %38’i televizyonda karşılarına ne çıkarsa onu izliyor.

06-15 yaş grubundaki çocukların %92,5’i hemen her gün TV izliyor. Çocukların internet kullanmaya ortalama başlama yaşı 06-10 yaş grubunda 6, 11-15 yaş grubunda ise 10’u buluyor. 06-15 yaş grubundaki çocukların %24,4’ü kendi bilgisayarına, %13,1’i cep telefonuna ve %2,9’u oyun konsoluna sahip.

Görsel, işitsel ve yazılı medya karşısında çocuklar sadece bir alıcı konumunda bulunuyor. Medya özellikle de çocukların sosyal, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebilme kapasitesine sahip olduğu için Medya Okuryazarlığı dersinin zorunlu hale getirilmesi bir ihtiyaç.

İletişim fakültesi mezunları bu dersi vermeli

Ortaokullarda seçmeli ders olarak okutulan, 2007’den bu yana zorunlu ve iletişim mezunları tarafından okutulacağı beyan edilen Medya Okuryazarlığı dersi halen alan dışı öğretmenlerce okutuluyor.Medya Okuryazarlığı dersinin iletişim eğitimi almamış öğretmenler tarafından okutulması iletişim mezunlarının tepkisine neden oluyor.

Güncel verilere dayanarak edinilen bilgiye göre 9 bin civarında formasyonlu iletişim mezunu olmasına rağmen MEB, iletişimcilere her yıl yalnızca 20 ila 30 kontenjan ayırıyor. Bu atamalar ise Medya Okuryazarlığı öğretmenliği için değil Radyo Televizyon, Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri öğretmenliğine yapılıyor.

İletişim mezunları artık atanmak istiyor

İletişim mezunları, meslek etiği ve bilgisine sahip olmayan, iletişim kodlarını ve medyanın toplum üzerindeki gücünü bilmeyen öğretmenlerin bu dersi vermesinin yanlış olduğunu savunuyor.

Binlerce iletişim mezunu, yılan hikâyesine dönen Medya Okuryazarlığı dersi ve açılan kadroların yetersizliği hususunda yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi için tüm yetkilileri vicdanlı olmaya çağırıyor.

Haber: Murat Karadeniz

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top