Çocuklarınızın kontrolden çıktığını düşündüğünüzde, bununla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Çocuklar, yetişkin insanlara göre biraz daha rahat, özgür ve içlerinden geldiği gibi davranabilirler. Onları “çocuk” yapan özelliklerin başında gelir aslında bunlar. “Çocuktan al haberi.” sözü bile onların ne kadar içten pazarlıksız ve samimi olduklarını, en önemlisi de dürüst olduklarını gösterir. Fakat bazen bu rahat davranışlar, şımarık ve hırçın şekilde kendini gösterebilir.
Kendiniz ve aileniz için daha mutlu, huzurlu bir ev ortamı sağlamak istiyorsanız kriz anlarını iyi yönetmelisiniz. Şimdi ebeveynlik uzmanlarının tavsiyelerine bir göz atalım.
- Duygularını Görmezden Gelmeyin
Bir çocuğa istediği her şeyi veremezsiniz. Fakat istediği şeyin olamayacağını ona söyleme şekliniz, çocuk üzerinde söz sahibi olmanız için dikkat etmeniz gereken temel kurallardan biri. “Hayır, şu an açsın, yiyeceksin!” diye bir çocuğa bağırmak ne kadar doğru? Yemek yemek istemeyen bir çocuğa şiddetle istediğinizi yaptıramazsınız. Yetişkin bir insan bile sinirlerine hakim olamıyorken, bir çocuktan bunu beklemek… Kızgın bir insana “Sakin ol.” diye bağırırsanız, “Sakinim!” diye bağıran bir ses duyabilirsiniz. Bağırarak sakin olunmaz. Oysa daha sakin bir tavır takınırsanız, karşınızdaki kişi de sakinleşecektir.
- Pür Dikkat Çocuğunuzu Dinleyin
İşin püf noktası her zaman dinlemek ve gerçekten anlamaya çalışmak. Çocuğunuzun neden ağladığını, ne hissettiğini, neden huzursuzlandığını anlayıp, bunu çözebileceğinizi ona göstermelisiniz. Bir insanın size verdiği değeri nasıl anlarsınız? Siz konuşurken, gözlerinizin içine bakan ve duygularınıza ortak olduğunu hissettiğinizde değil mi? Bu, çocuklar için de geçerli.
Çocuğunuz, sizin dikkatinizi mi çekmeye çalışıyor? O zaman o dikkati, ona verin.
- Onların Hislerini Anladığınızı Gösterin
“Ne hissettiğini biliyorum.” demeyin, çünkü karşılığında “Hayır, bilmiyorsun.” gibi bir yanıt alarak, çocuğunuzun geri çekilmesine neden olabilirsiniz. Onu anladığınızı söylemek yerine, anladığınızı gösterin. Komik bir olay anlatan arkadaşınıza, “Hmm, komikmiş.” deyip konuyu değiştirmek veya bir dakika boyunca gülmek… Bu ikisi arasında dağlar kadar fark var değil mi?
Uzmanlara göre, çocuklarınızı anladığınızı göstermek için, onların söylediği sözleri tekrar etmek işe yarıyor.
- Duygularına Bir İsim Verin
Duyguları sözlü bir şekilde “etiketlemek”, güçlü, faydalı sonuçlar doğurur. Bağırıp çağıran çocuğunuza “Şu an gerçekten biraz kızgın gözüküyorsun.” dediğinizde bu, çocukta daha büyük bir tepkiye sebep olmaz tam aksine çocukta farkındalık oluşmasına neden olur.
Bu anlamda yanlış etiketleme yapmaktan da korkmayın diyor uzmanlar. Çünkü eğer yanlışsanız, çocuklar sizi düzeltecektir. Araştırmacılar, bir şeylerin adını koymanın, beyne rahatlatıcı sinyaller gönderdiğini söylüyor.
Düşünün, herhangi bir konuda, günler belki haftalardır belirsizlikler içerisinde yüzerken, birden olumlu ya da olumsuz sonuç almak sizi ne kadar da rahatlatır.
Bağıran ve zırlayan çocuğunuzla ilgilenmek onu biraz dindirdikten sonra gelecek adım ise şu…
- Sorular Sorun
Klinik psikologların tavsiyesi, “Senin için ne yapmamı istersin?” diye sormak. Bu, bir pazarlık anı gibi gözükebilir. Çocuk durup düşünüyor, belki de ağlamaktan ve isteklerinden vazgeçiyor… Ya da vazgeçmiyor. Gerçekten yapamayacağınız bir durum söz konusuysa, ebeveyn olarak çocuğa istediğini veremeyeceğinizi anlatmanın yanında, çocuğa o isteğinin aslında çok fazla ve gereksiz olduğu gibi gerçekleri de anlatabilirsiniz.
Aslında çocuklarla yaptığınız tartışmaları kolaylaştırmak için önerilen bu adımlar, ilişkide bulunduğunuz diğer insanlar üzerinde de işe yarayabilir. Denemekte fayda var.
Kaynak: time.com
