Doğduğumuz ay, gökyüzündeki gezegenlerin duruşu tek başına kişiliğimizin oluşmasında yeterli değildir elbette… Ancak sadece doğum günümüz değil de doğduğumuz mevsim ve ayı hesaba katarsak kişiliğimiz nasıl etkilenir diye araştıran bilim insanları birtakım tespitlere ulaşıyor. İkna olursunuz ya da olmazsınız, o size kalmış.
Bir bebeğin rahimdeki gelişimini etkileyen sayısız etken var. Anne beslenmesinin kesinlikle önemli bir rolü var. Mesela savaş bölgesinde doğan bebeklerin, diğerlerine göre daha zayıf doğdukları gerçeği var. Yiyeceğin bol olduğu bir dünyada yaşayan anne bile, eğer gerekli C ve D vitaminini almazsa, protein bakımından yetersiz beslenirse, o bebek yine beyin, kalp ve kemik gelişimini sağlıklı gerçekleştiremeden doğacaktır.
Mevsimsel gripler ve virüsler de annenin sağlığını ve ceninin sağlıklı gelişmesini önleyebilmektedir. Kısa süren gündüz ve uzun süren gecelerin yaşandığı Kış gebelikleri, annelerin mevsimsel hastalıklara yakalanmaları ile sonuçlanabilir. Annenin yetersiz serotonin seviyesi, potansiyel olarak bebeğin de benzer eksiklileri yaşamasına neden olabilir.
Bebekler, doğumdan sonra çevrelerindeki dünyaya göre şekillenmeye devam etseler bile…
Fareler üzerinde yapılan bir deneyde, Kışın doğan ve terk edilen yavruların, Yazın doğanlara göre dış dünyaya daha kötü uyum sağladıkları, daha kötü beslenme alışkanlıklarına sahip oldukları, hareketlerinde daha zayıf oldukları görüldü. Yazın doğanlar uyum sağlama konusunda sıkıntı yaşamadı.
Araştırmacılar, ortaya çıkan bulguları insanlarda da aramaya başladı. Kolej öğrencileri ve yetişkinlerin mizaçları ile doğdukları ay arasında bir benzerlik var mı diye araştırdılar. Bakalım hangi mevsim, insanların kişiliği üzerinde nasıl etkili oluyor? Size uyan tarafları var mı?
İlkbahar: Mart, Nisan ve Mayıs ayında doğanlara tebrikler. Sağlık açısından yüksek puan alan bebekler arasında yer alıyorlar. Ayrıca genel olarak iyimserler. Ancak daha duyarlı ve hassas karakterlerinden dolayı klinik depresyona yakalanma riskleri de fazla. 2012’de İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, depresyona giren 58.000 kişi arasında Mayıs ayında doğanlar en fazla, Kasım ayında doğanlar en az sayıda…
Yaz: Haziran, Temmuz ve Ağustos bebeklerine gelince… Doğduktan sonra fazlasıyla ışık aldıkları için burada sorun yok ancak anneleri bebekleri, Kışın karnında taşıdığı için bunun etkileri görülebilir. Yaz bebekleri Bahar bebekleri ile benzer sağlık sistemine sahipler. Ancak ruh haline gelince, yüksek ve düşük arasında gidip gelen, değişken bir psikolojiye sahipler. Yine de her Yaz doğumlu bebek, bipolar olacak demiyor araştırmacılar. Çünkü bipolar bozukluk en az Ağustos ayı doğumlularda görülüyor.
Sonbahar: Besinin bol olduğu, hasat mevsimi, Eylül, Ekim ve Kasım bebekleri uzun geceleri ve Kış mevsimi hastalıklarına daha hiç maruz kalmadan doğduklarından, çok düşük düzeyde depresyona yakalanıyorlar. Anne karnında güneş ışığını bolca gören Sonbahar bebekleri, bipolar bozukluk gibi hastalıklara da daha az yakalanıyorlar. Onlarda daha çok çabuk sinirlenme gibi bir hasar oluyor.
Kış: Bebeklerle bu dönem işler biraz zorlaşabilir. Kış doğumlu bebeklerin, şizofreni, bipolar bozukluk ve depresyon gibi hastalıklara yakalanma oranları daha yüksek. Ama ilginç bir şekilde Sonbahar bebeklerine göre daha az hırçın ve asabiler. Ayrıca Ocak ve Şubat ayında doğanlardan daha fazla ünlü çıktığı iddia ediliyor. Bu insanlar yaratıcı oluyorlar ve problem çözmede oldukça iyiler.
Bu sonuçlar elbette hiçbir ebeveynin çocuklarının doğumunu ayarlaması gerektiği anlamına gelmiyor. Herkes ama herkes için geçerli değil bu sonuçlar. Aile ve sosyal çevrenin, kişinin karakteri üzerinde ilk planda etkili olduğunu biliyoruz.
time
