Cumartesi sabahı internetanneleri dizi film mekan yazarı olmamdan sebep Disney’in davetlisi olarak, cadı kızımla “Frozen” isimli taze mi taze Golden Globes ödüllü, Oscar adayı animasyonun galasındaydık. Bizim için daha da unutulmaz olan bir durum vardı ki; 38 aylık kızımın ilk sinema tecrübesiydi.Gergindim ve hemen topuklamaya aşırı hazırdım.
Evden çıkmadan başlayan aşırı dozda kadınsal kaprisleri ve aksiliği de kim bilir belki de bende ki bu gerginliğin yansımasıydı. Kaprislerin ve kendisindeki bir türlü sakinleşemeyen ruh halinin sonucunda rötarlı olaraktan Kanyon’daki Cinemaximum sinemalarına ulaştık birşekilde. (Bu bir şekilde kısmı gayet de önemli aslında çünkü kızların yaptığı kapı öncesi kaprisler insana kabir azabı yaşatıyor, kesin bilgi) İçerisi çocuk matinasından halliceydi ki bizimkinin olaya adapte olmasını kolaylaştırdı.
Ve evet ışıklar kapandı ve HAYIR beklediğim tepkiyi vermedi. (burası çok karanlık, ben korkuyorum vs. gibi) Ben tabii bu dakikadan itibaren, “tamam kadın bir sakin ol hadi” sinyalini de aldıktan sonra kocaman bir “ohhh” çekip, o dakikadan sonra animasyonun içine girmeye başladım.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim ve hep altını çizeceğim gibi; ben bu işin ilmini, bilimini okumadım, o yüzden benim buraya yazdıklarım sadece “halktan tadlar ve izlenimler” kıvamında kalmalı ve algılanmalıdır. Birbirinden değerli film eleştirmenlerinin de tabii ki affına sığınarak bu sıcacık animasyon hakkında üç, beş şey yazacağım.
“Frozen” adından da anlaşıldığı gibi buz kesmiş görüntülerle insanın içini ısıtan bir başka Walt Disney animasyonu. Oscar için de bence gayet iddialı. (animasyon dalında adaymış) Animasyon birazcık uzun kaçmış eskilerden bir Mickey-Minnie animasyonu ile başlıyor. 3 yaşın hiç ilgisini çekmese de sanırım yine 5 yaş ve üzerini gülümsetebildi.
“Frozen” yaklaşık bir buçuk saat süren bir animasyon. Etrafı şöyle bir gözlemlediğim kadarıyla da neredeyse herkesi masalsı anlatımıyla büyülemeyi başarabildi, özellikle kız çocuklarını.
İlk sinema deneyimimiz, tüm kaprissel hareketlere rağmen, gayet başarılı ve eğlenceli geçti.
[youtube]http://youtu.be/TbQm5doF_Uc[/youtube]
PUAN KAZANDIRAN YANLARI;
3 yaş ve üzeri rahatlıkla izleyebilir.
Animasyon karakterleri yine Walt Disney farkıyla çok gerçekçi ve hareketliydiler, senden, benden, bizden gibi. Çocuklar sanki uzansalar onlara dokunabilceklermiş gibi hissediyorlardı. (burası tamamen bence ama) Çizimlerdeki yüzlerde, gözlerin kocaman kocaman olması ve her duygunun o gözlerden adeta fışkırıyor olması, çocukları, karakterlere daha da yakın hissettirebiliyordu. Troller vardı yine. Ama bu kez maalesef demeyeceğim çünkü….. gidip görün bence 🙂
Şarkılar büyüleyiciydi, özellikle 3 yaş ve üzeri kız çocukları için adeta bir görsel şölendi. Yanımdaki özellikle dans sahnelerinde kendini daha da bir yaklaştırıyordu perdeye sanki.
Doğa çok başarılı görsellerle çocukların karşısına çıkıyor, hele hele böylesine kurak günler yaşarken, kar taneleri, buz parçaları, donan nehirler, gemiler…aay anlatmayayım değil mi? Bol bol dans olması, üstelik bu dans öyle Barbie’deki danslar gibi değil , melodik ve şiirseldi. Hoş çocuk ne anlar şiirsellikten diyebilirsin, ama senin için de önemli öyle değil mi? Korkuların üzerine giden prensesler ve kraliçeler olması, olabilmesi.
“Sevgi”nin gücünün miniklerin de anlayabileceği çok basit bir görsellikle anlatılması.
PUAN KAYBETTİRENLER
Biraz daha unisex olmalıydı sanki, yani kız çocuklarının ilgisini daha çok çekti gibi…
Ölüm ve fırtına olmazsa olmazı burada da kullanılmasaydı keşke.
Ana karakterin bir ara Seda Sayan’a bağlaması anlamsızdı, hoş çoğu çocuk anlamadı tabii inşallah.
Geneliyle; bence ve hatta bizce başarılı, renkli, melodik, sımsıcak bir o kadar da soğuğu hissettirebilen bir Walt Disney animasyonu haftaya sizi bekliyor olacak sinemalarda. Sömestr tatili de kapıda beklerken, faaliyetler arasına bir güne sinema arkası yemek yemece, biraz da kitap bakmacayı yerleştirdiniz mi, alın işte bir günün planı tamam.
38 aylık kızım ilk sinema deneyimi olmasına rağmen sıkıntı halleri göstermedi, bence bu masalsı Walt Disney’i kaçırmayın.
Yapın planlarınızı, biletlerinizi ayarlayın, son dakikaya bırakmayın , kuyruklara kalmayın.
Masalsı günler….
İyi seyirler…
Az krizler
