Aile

İkizlerime Kreş Ararken

Türkiye’deki sisteme karşı bir İngilizce öğretmeni ya da bir anne olarak çocuklarım üç yaşında 100’e kadar saysın, dört yaşında harfleri öğrensin ya da toplama çıkarsınlar istemiyorum. Ben çocuklarım eğlensin, çocukluklarını yaşasınlar diye arzu ediyorum. Aşırı disiplin istemiyorum ama tabii ki de düzeni, kuralları bilsinler istiyorum çünkü zaten çocuklar ülkemizde ilkokul 1.sınıftan itibaren sınav odaklı bir eğitim hayatına adım atıyorlar, 6 yaşından itibaren rekabeti, hırsı, dersi, ödevi öğreniyorlar. Savunduğum şeyin doğruluğu, yanlışlığı tartışılır belki ama ben buna inanıyorum ancak ben yine de çocuklarım için bir ilkokul seçerken onların çocukluklarını yaşayacakları, hem öğrenip hem eğlenecekleri bir okul seçeceğim.

İkizlerime Kreş Ararken

Bunları savunurken de bebelerimi de (Üniveriste’deki Ankaralı arkadaşlar sağ olsun küçük büyük çoluk çocuk hep bebe derlerdi benim de 2 tane olunca onlar da bebe oldu: Akademik anlamda ilkokula hazırlayacak bir kreş tercih etmedim doğrusu. Öyle bir kreş buldum ki, tarzıma uygun hem eğlenceli, hem oynayarak öğrenmeyi hem de gezip görmeyi en önemlisi de çocukların mutluluğunu ön planda tutan sahibi de şeker gibi olan bir kreş. Bir de tabi bunun yanı sıra Batu ve Kaya’ya kreşte hem anne hem arkadaş olan ‘I want happy kids’ mantığıyla takılan bir de dost edindim ‘Nancy’; bebelerimin vazgeçilmez kahramanı çılgın, matrak, çocukları kudurtan, onları yerinde durdurtmayan süper hiperaktif bir örtmen: Çoğu zaman Batu ve Kaya’nın bana “Nancy” dediği de doğrudur. (tam tersi olmaz mı bu işin?) ha bir de yanlış bir şey yaparlarsa da şayet “Anne don’t tell Nancy’dir” Nasıl büyülediyse artık çocukları?

İkizlerime Kreş Ararken

Evde birimiz İngilizce birimiz İspanyolca öğretmeniyiz babamız da (quarter American-çeyrek Amerikalı) ancak gel gör ki terzi kendi söküğünü dikemez mantığı evde İngilizce konuşulmaz çok da yapay gelir bana zaten, ana dilim Türkçeyken ve yaşadığım yer belliyken evde niye İngilizce konuşayım? Nasılsa öğrenecekler! Nitekim benden daha fazla gördükleri Nancy onları birer İngilizce canavarına dönüştürmüş. İlkokulda görecekleri İngilizce dersleri bile sıkıcı gelecek desem yeridir. Ayarlarını da bozmuş haliyle. “Anne oraya çıkarsan fall olabilirsin orası dangerous! “gibi
Benim ingilizceyi Nancy’den öğrendiğimi düşünen birer Avustralya aksanlı Zigzag bebelerim var şu an.

İkizlerime Kreş Ararken
Geçen parkta takılırken iki kişilik küçük bir çete oldukları yetmiyormuş gibi bir de “biz Zigzag çocuklarıyız”diyorlardı bi de bu çıktı başıma öyle kafa tutuyorlarmış meğer. Bunu da mı görecektim deyip “oğlum sakin öyle şeyler denir mi hiç dedim ama bi yandan da hoşuma gittiği için de kıs kıs güldüm valla itiraf edeyim. Ne ara büyüdünüz de okulunuzu benimseyip oraya ait hissettiniz?

İkizlerime Kreş Ararken

Kreşe yollamak üzere arayışta ya da beklemede olan annelere kolay gelsin

Umarım çocuklarınızın mutlu ve huzurlu olacağı bir kreş bulursunuz. Ev hanımı olan anneler de özellikle ki onların işi çok daha zor bence (full time job) şöyle ayaklarını uzatıp en azından 4 -5 saat dinlenirler. Bol şans!

İpek Uğurtuna Uğur

 

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top