Hastane Yorumları

Kapı Gibi Raporumuz Var!

Kapı Gibi Raporumuz Var!

Kapı Gibi Raporumuz Var!
Bana mı öyle denk geldi, yoksa ortalama profil mi bilmiyorum, psikiyatristlerin de çok normal olduğu söylenemez. Şimdiye kadar görüştüğüm psikiyatristlerin bir çoğunun ya anormal tikleri, ya da sıra dışı hareketleri var.

Ankara Üniversitesi Psikiyatri bölümünde gittiğimiz kadın profesör de kısacık kesilmiş kırmızı saçları, kırmızı çerçeveli gözlükleri ve her an cetvelini çıkarıp sıra dayağına geçirecekmişçesine histerik halleriyle sağ olsun bu kaideyi bozmadı. Rahmetli anneannem görse, 3 posta la havle eşliğinde selamlardı. Lakin Ankara’daki otizm vakalarının yarısı bu meşhur zat-ı muhteremden raporlu. Saçı başı kendinin olsun, sıfatına saygımız sonsuz dedik, karşısında eğildik, hemen birdirbire başladı kerata!

Yarım saatlik muayene esnasında çocuğumun yüzüne neredeyse hiç bakmadı diyebilirim. Çocuktan değil bizden şüphelenmiş olacak, bize bir test yaptı, gelişim testi miymiş neymiş. Sorulara o kadar hazırlıksızdık ki birçoğunda birbirimize bakıp, “yani, evet, olabilir, bilmem ki” gibisinden müphem cevaplar verebildik.

Yahu “çocuk şeker paketini açabiliyor mu” diye soruyor, sor bakalım  biz ona şimdiye kadar hiç şeker verdik mi? ! Çocuk henüz abur cubur seçkisin den sadece bitter çikolatayla muhatap. Onun da paketini açmak için kendisine sıra gelmiyor ki garibimin, önce ablanın, sonra babasının elinden tüm paketi sıyrılmış olarak geçiyor eline.

Hırkasının düğmesini ilikleyebiliyor mu? Bilmem, ben boğazına kaçar diye düğmeli şeylerden hep uzak durdum. Olsa dahi fırsat vermem ki iliklesin. Önceden ilikli oluyor zaten, başından hooop geçiriveriyorum. Tez canıma sağlık, kırk saat başında iliklesin diye beklesem sıtkım sıyrılır!

Neyse test sonunda A+ aldık herhalde, bizi rapor için sekretaryaya gönderdi. Bir özel eğitim merkezinde özel eğitim almasının da şart olduğunu söylemeyi ihmal etmeden…

Bu arada kuzenim ve sevgilisi bu meşhur zattın asistanlığını yaptıkları için, kendisinin bakmadan da teşhis koyabildiğini, hiç görmemiş gibi davranıp ortamdaki herhangi bir çocuğun ne yaptığını ezbere saydığını söyleyince kendisiyle ilgili tespitlerimde yanılmadığımı anladım. Meğer abla Rezan Kirazgillerdenmiş, kırmızı saçlarının arasında üçüncü gözü varmış Rabbi eûzü bike min hemezâtiş şeyâtıyni !!! Zaten bu kendisini son görüşüm oldu

Raporun çıkması için biraz zaman gerekiyormuş. Bu arada biz de zaman kaybetmemek adına, GOP’ta bulunan ve Ankara Üniversitesi’nden her iki doktorun da önerdiği özel eğitim merkezinden bir randevu ayarladık. Aslında saat ücreti, bir İngilizce özel ders saatine mukayesen düşük görünse de bir maaşla çalışan çoğu ailenin bu parayı karşılayabilmesinin mümkünü yok. Türkiye’de her sorun gibi, otizm de paraya bakıyor. Raporun çıkması ve MEB tarafından onaylanması halinde ayda 8 saat özel eğitim (ki aslında her seans yalnızca 45 dakika sürüyor) devlet tarafından karşılanıyor. Lakin Avrupa standartlarında haftada en az 20, ideali 40 saat özel eğitim sağlandığı düşünüldüğünde durumun vahameti ortaya çıkıyor.

Daha da vahim olanı ise, sana düşen öğretmenin tarzına göre yöntemin standartlaşması ve her çocuğa aynı yaklaşımın uygulanması… Halbuki hiçbir otizm vakası bir diğerini tutmuyor. Olumlu sonuçlar alan birçok aile gördüm ama bizde tam tersi oldu. 3 adım ilerlemişken özel eğitim merkezine devam ederek 5 adım geriledik. Nasıl mı? Az durun, o da haftaya…

Fikriye Filtresiz
Twitter: FiltresizF

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top