Ebeveyn & Çocuk

Karenin Dışına Çıkmak: Pikler Pedagojisi Konferansı

Çocuklar -en küçük çocuklar bile- doğaları gereği kendilerine ve dünyaya karşı bitmez tükenmez ve hatta giderek artan bir ilgi duyarlar. Çocuğu “eğlendirmeye” ya da “oyalamaya” gerek yoktur. Sağlıklı bir çocuk saatlerce, günlerce hatta aylarca eline geçen basit bir obje ile oynar. (Emmi Pikler)

Pikler, sistematik çocuk gözlemleri vasıtasıyla bizlere çocuk ile karşı karşıya kaldığımızda çocuğun potansiyelini tanımamızı ve saygı göstermemizi sağlayan yenilikçi bir tavır edinmeyi öğretmektedir. Bu yenilikçe tavır, ayrıca, bu potansiyeli korumamıza da izin vermektedir. Böylece yeni doğmuş bir bebek, yaşamanın ilk birkaç gününde bile ve hatta annesinin yanında olmadığı durumlarda bile, kendi iyilik halinin oluşturulmasında etkin bir katılımcı olabilmektedir.

  • Julianna Vamos Ph.D.
  • Küçük çocukları gözlemledikçe, insan sanki oyun oynamıyorlar da

Çalışıyorlar izlenimine kapılıyor çünkü yaptıkları şeyin içine tümüyle giriyor ve özümsüyorlar. Büyüyen bir çocuğun oyununu izlemeye devam edersek, çocuğun oynarken nesnelerle, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle ortaya çıkan sorunlar üzerinde çalıştığına şahitlik edebilirsiniz.   Oyun çocuğa merakını gidermesi için ortam,  fiziksel dünya hakkında bilgi, kaygı ile başa çıkmak için güvenli bir yol ve sosyal ilişki kurması için olanak sağlar. Uzun vadede oyun çocuğun içsel ihtiyaçlarına, umutlarına ve arzularına hizmet eder.

Magda Gerber  

Eller, küçük çocuğun dünya ile ilk bağlantısını oluşturur… Eller onu yukarı kaldırır, onu yatırır, yıkar, giydirir ve besler. Çocuğun kendisi ile ilgilenen ellerin sessiz, sabırlı, dikkatli, güvenli ve kararlı olması durumunda oluşturacağı dünyaya ilişkin resim ile bu ellerin sabırsız, kaba, aceleci, gürültülü ve sinirli olması durumunda oluşturacağı dünyaya ilişkin resim ne kadar farklı olacaktır… Yaşamın ilk zamanlarında eller çocuk için herşeydir. Eller o kişidir, o dünyadır. Çocuğa dokunuşumuz, onu kaldırışımış ve giydirişimiz, çocuk için bizi oluşturur. Kelimelerimizden, gülüşümüzden ve bakışımızdan daha çok bizi anlatır Dr Emmi Pikler 

Çocuğun bağımsız, kendi başına oyun oynayamaması kaçınılmaz olarak çocuğun yetişkine bağımlılık hissini artırır. Diğer yandan, kendi kendine bağımsız etkinlik ve oyunlar çocuğun özerkliği deneyimlemesine olanak tanır. Eva KALLO ve Gyorgyi BALOG 

Pikler’e göre yemek hemen her zaman haz veren bir eylem olmalıdır. En küçük detay bile ciddiyetle ele alınmalıdır. Çocuğun hangi yemekleri sevdiği ve nasıl yemekten hoşlandığı (yani sıcak mı soğuk mu sıvı mı katı mı tatlı mı tuzlu mu) gibi detaylara mutlaka dikkat edilmelidir. Çocuğun, kendisinin yemek istediğinden bir kaşık bile fazla yemesine gerek yoktur.  

Bebeğin kendi elinin ilk kez farkına vardığı o an çok heyecan verici. Bebek önce elini fark eder ve sonrasında onu incelemeye dalar. Bebeğin elini ilk fark edişi genellikle bir tesadüf sonucu olur. İlk başlarda sık sık görüntü alanından çıkar. Kısa bir süre sonra elini daha uzun süreler görüntü alanında tutmayı başarır. Kafasıyla ve gözleriyle elinin hareketlerini takip eder. Kısa zaman içinde bu ellerin kendisine ait olduğunu anlar. 

Zaman içerisinde  hareket deneyimiyle bakma deneyimi arasında bağ kurmaya başlar. Gözlerinin rehberliğinde yavaş yavaş ellerini koordineli ve amaca yönelik olarak hareket ettirmeyi başarır. Yine bu sonucunda sonucu yavaş yavaş kolları ve parmaklarının hareketlerini de koordine etmeyi öğrenir. Dr. Emmi Pikler 

Biz çocuğu bir oyuncakla oynamaya zorlamıyoruz, zorla eline oyuncağı tutuşturmuyoruz. Oyuncağı hemen yanına koyuyoruz. Çocuğun ilgisini çeker ve oynamak isterse kendisi uzanıp oyuncağı alıyor.

Dr. Emmi Pikler

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top