Modüler yapısıyla ön plana çıkan kapsül koleksiyon; antrenman ve egzersizlerin değişen süreçlerine uyum sağlamanın yanı sıra, rahat kullanım olanağıyla dikkat çekiyor. Performans odaklı tasarımlar, Nike’ın yenilikçi malzemeleri ve Dri-FIT teknolojisiyle konforlu bir kullanım sunuyor.
Jamie Lee, “Koleksiyon, kadınların hem günlük yaşamda hem de antrenman sırasında kullanabileceği, fonksiyonel tasarımlar sunuyor.” diyor. Giysileri, insan vücudunun temel yapısından esinlenerek tasarlayan Schneider, ürünlerin kişisel ihtiyaç ve tercihler doğrultusunda kişiselleştirilebildiğini söylüyor.
Ünlü tasarımcı, “Benim için giysi, bir odaya girmek gibidir. Çünkü her giysi yeni bir ortam yaratır, ben de bu nedenle giysilerin modüler olmasına dikkat ederim. Kimi zaman giydiklerimin vücudumu sarmasını ya da desteklemesini, kimi zaman ise giysilerimin nefes almasını isterim.” diyor.
Giysiler üzerinde fark yaratan modüler sistemi hayata geçirmek için önce kendi giysilerini tasarlamaya başlayan Schneider, çalışmalarını Lee ve Nike tasarım ekibiyle sürdürmenin kendisini teşvik ettiğini belirtiyor. Bu özgür düşünce ortamında tasarladığı giysilere incelikli bir yaklaşımla yaklaşan Schneider; koleksiyondaki parçaların kadın vücudunun hareketleriyle etkileşim içerisinde olduğunu, bu doğrultuda vücudun bazı bölgelerini gizleyip bazı bölgelerini açığa çıkaracak şekilde tasarlandığını ifade ediyor.
Kadınların hareket özgürlüğünü koruyan kolsuz yelekler, bacaklarının hareketini kolaylaştıran pantolon etekler, nefes alabilirliğini kısıtlamayan boyundan fermuarlı crop tişörtler, NikeLab X JFS koleksiyonunda yer alan kullanışlı tasarımlardan birkaçını oluşturuyor.
Koleksiyonda en önemli noktanın “hareket” olduğunu vurgulayan Schneider, farklı tasarımlarla şekillenen ürünlerin, sadece kullanıcıların hareketlerini yansıtmakla kalmadığını, adeta hareketlerle canlandığını dile getiriyor.
Schneider “Koleksiyonun her detayını tasarlarken amacımız, performansla birlikte tasarım ve renk seçeneklerine de özen göstermekti. Koleksiyon için renk paletimi seçerken, farklı cilt tonlarına ve vücut yapılarına uyum gösterecek sofistike tonları belirledim. Organik kökene sahip renkler, bize, aşina olduğumuz doğal etkiyi ve hassas kontrastı verdi.” diyor.
JOHANNA F. SCHNEIDER
Doğup büyüdüğü Berlin’de yaşayan Johanna F. Schneider, lüks moda ve yüksek performans spor giyiminin dünya çapındaki tasarımcıları arasında yer alıyor. Alman moda tasarımcısı Kostas Murkudis, teknik tasarım markası Acronym ve erkek spor giyim markası Stone Island Shadow için ürün tasarlayan Schneider, insan vücudunun yapısından esinlenerek kendi akımını oluşturdu. Scheneider’in tasarımları, vücudun hareketlerini kolaylaştırmada kalıcı çözümler sunuyor. Fitness ve koşuya tutkusunun yanı sıra detaylara olan takıntısı, tasarımlarının doğal bir biçimde gelişmesini sağlıyor. Desen üretimi ve giysi yapımı konularındaki derin bilgisi, tasarımcıyı, fonksiyon ve estetiği etkin biçimde bir araya getiren koleksiyonlar için ideal partner haline getiriyor.
