Hamile Günlüğü

Suda Doğum 2

sudadoğum

Bindik arabaya, doktorla gece 10-11 gibi hastanede buluştuk. Muayenede 5 cm kadar açılma olduğu tespit edildi, bu arada sancım yok hissedilen ama nst’ye bağlandığımda sancı var görünüyor. Kasılmalar var, acı yok. Doğum sabaha olur dendi, ebe odamızı hazırlıyordu ve havuzu dolduruyorlardı. Havuz jakuzi gibi, portatif. Normal sıcak musluk suyu doldurdular, steril bir de solusyon. Üstünde strafor bir kapak var ısı kaybı olmasın diye. Odamız güzel, geniş. Gece diye sakin, huzurlu ve mumlar eşliğinde, çok da romantik hatta. Eşimleyiz, sohbet ediyoruz, fotoğraf çekiyoruz, bitki çayları var, içebiliyorum. Doğumdan önce son yediğim şeyse güllü lokum, son anda yemek yenmiyor haliyle, zaten tokum.

suda doğum2

Enerjim iyi, ebe gelip gidip bakıyor, kasılmalar pek düzenlenemedi, sancım gelmedi, sanırım süreyi kısaltmak için suni sancı verdiler gece 3 civarı. Suda doğumda epidural, epizyotomi ya da herhangi bir müdahale olmuyor, siz bir başınıza sancılarla bebeği iteceksiniz, durum bu, o sebepten sanırım sancı şart. Suni sancıdan 1 saat sonra açılma hızlandı ve sıcacık suya bıraktım kendimi. Hastane çantamda bikini, terlik ve bornoz var. Doğuma mı geldim, spa’ya mı belli değil. Yalnız o anda bikini filan giymedim tabii ki, en doğal olan halde sudaydım. Su, rüya gibi, yer çekimi yok, bir hamile için muhteşem yer, ısı harika, hem bedenimde, hem zihnimde. Ben sudayım, kızım benim içimde.

Eşim hep yanımda idi, sancılar başladığında ondan hep destek aldım, bana masaj yaptı, suda hareket ettim, açılma hızlı gerçekleşti, her sancıda doğru pozisyonu bulmaya çalıştım, o sancı çok garip, geliyor, gidiyor, geliyor, gidiyor… Bebeğinizi size yaklaştırıyor, bu muhteşem ana tanıklık ediyorduk eşimle. Müzik hâlâ vardı, oda hep loştu, o yüzden çok rahattım ve kolayca doğum gerçekleşiyordu.

suda doğum2

Sonra tüm ışıklar kapandı, 10 cm açılmadan sonra sancı durmuyor, bebeğin kafası birkaç hamlede çıkıveriyor, sanırım suda 1 saat kadar kaldım, ebe, eşim ve ben vardık, bebeğimiz doğmuştu. O ana dek çekim yapan eşim ağlıyordu, kamera bir yanda, biz bir yanda, kızım sudan yavaşça çıktı, melek gibi, göğsüme kondu, göbek bağı kesilmediğinden, nefes de almıyordu ilk an, bir süre böylece kaldık.

Suda bir Nefes dünyaya gelmişti, çok huzurlu, çok sakin ve çok doğal bir şekilde. Doğumda hiçbir sıkıntı yaşamamış olmamız, ortamın güzelliği ve şiirselliği, o anki hormonal durumlar bende endorfin patlamasına yol açmıştı. İlk anda emzirmeye başlamıştım, sabaha karşı yeni odamıza geçtiğimizde, artık 3 kişiydik bu hayatta. Ben eşime çok aşıktım, bir kere de doğumda aşık oldum. Kızımız öylece uyuyordu, poğaça gibi. İlk yaptığımız şey annemleri aramak oldu. Biz doğumda hiç kimseye haber vermedik, gece olduğundan hastane sakindi. Sanırım ailem şok oldu ama sevindiler, gece ne yapacaklardı hastanede, uykusuz kalacaklardı. Bir de anımsadığım, çok yorgun ve çok aç olduğum, hastaneye kebap söyledik. Doğumdan sonra kebap yiyen kadın olarak tarihe geçtim. Hiçbir dikiş vs olmadığından ve hastane ortamını da hiç sevmediğimizden, akşam üstü de evimize geldik.

Hastanede kalmamak, ameliyathanede de doğurmamak çok hoşuma gitti, tekrar doğursam, evde doğururum artık. Tüm hamileler, doğumdan asla korkmayın, bu bir mucize gerçekten, herkese çok kolay doğumlar dilerim, kendinize, bedeninize ve bebeğinize güvenin.

Berrak Tan

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top