Anne Olmak

Anne Olmak

Doktor ‘’Alnındaki leke birkaç sene içerisinde geçmiş olacak. Kalıcı bir şey değil.’’ dedi birinci hafta kontrolümüzde.

‘’Hangi leke?’’ dedim Efe’nin suratını inceleyerek.

Oradaydı işte! Geçici doğum lekemiz! Alnında iki kaşının ortasında kırmızı kırmızı..

İşte o an anladım ‘evlat’ kavramının aslında ne olduğunu. İnsanın kanından canından olan o parçayı ne denli ‘kusursuz’ gördüğünü ve kusurlar varsa bile ne kadar önemsemediğini… Halbu ki ben değil miydim hamileyken, dışarıya inanmıyormuş gibi görünsem de, nar tanelerini ellerimle yedikten sonra hiç bir yerime dokunmayan?

Onca önemli şeyin yanında artık ne kadar önemsizdi bir leke.

Onca mutluluğun yanında…

Ve tabii bir çoğumuzun itiraf edemediği onca zorluğun…

anne olmak

Siz hiç üç – dört saat uyumanıza rağmen her yeni güne on saat uyumuş gibi uyanmak zorunda kaldınız mı? Her gün bir maratonmuş gibi hazırlıklı olmanız gerektiğini hissettiniz mi hiç? Yorgunluktan tuvaletlerin üzerinde bile uyuklarken onun yanındayken beş fincan kahve içmiş gibi enerji dolu hissetmenin zorluğunu bilir misiniz?

Siz hiç biri ağlarken çok çaresiz hissettiniz mi? ‘’Hadi bakalım şuradan atla sen, o zaman ağlamayacak’’ deseler gözünüz kapalı atlayabileceğinizi düşündünüz mü hiç? Aylarca süren bu ağlama maratonunun sizi yok edişini uzaktan izlemek zorunda kaldınız mı?

Göğüslerinizin ucunda kan pıhtıları içiniz acıya acıya onu doyurmaya çalıştınız mı? Doymadığını hissederseniz içiniz acıdı mı? Hamilelikten sonra pıtır pıtır gideceğine inandığınız kiloları umursamayıp, mantıksız olduğunu bilseniz bile iki gram fazla süt olur ümidiyle tıka pasa yemek zorunda kaldınız mı?

Siz hiç onun bir yeri acıyor diye kendi saçınızı çektiniz mi? Sanki sizin canınız yanınca onun can acısı hafifleyecek gibi düşündünüz mü? Geceleri nefesini dinlerken kendi nefesinizi tuttunuz mu siz?

Daha binlercesini sorabilirim size ama aslında tek soru anlatır ne demek istediğimi:

Siz hiç anne oldunuz mu?

Hamileyken tek dileğim Efe’nin sağlıkla doğmasıydı. 3 ay boyunca ‘’ha doğdu ha doğacak’’ korkusuyla yatmamın bir sonucuydu belki, doğduktan sonra neler olacağını hiç ama hiç düşünmemişim. Aralarda anlatmaya çalışanlar olmuştu şimdi şimdi hatırlıyorum… Ama dinlesem duysam prova yapsam ne değişecekti?

Annelik prova yapabileceğiniz, hazırlanabileceğiniz bir şey değil. Yüzlerce kitap okuyun, bir dolu kursa gidin fark etmez bebeğiniz doğduğundan sonra her şey sıfır noktasından başlıyor. Ama korkmayın! Hayatınızda hiçbir şeyi bu hızla öğrenemezsiniz! Öyle ki kendinize şaşıracaksınız, durup düşüneceksiniz zaman zaman. Çünkü kalbinizle mantığınızın birbiriyle bu kadar uyum içerisinde hareket ettiği başka bir süreç yaşamadınız, yaşayamazsınız.

Siz hiç her sabah daha büyük bir sevgiyle uyandınız mı?

Bir kahkahanın içinizi aydınlatmasının ne demek olduğunu bilir misiniz siz?

Minicik bir ayak elinize değdiğinde o dokunma hissini kalbini de hissettiniz mi?

Anneler olarak birlikte, paylaşarak büyümemiz dileğiyle…

Sevgiler.

Sezin Üstünsoy
Twitter: Evli_Barkli
instagram: paylasananne#

Blog: paylasananne.blogspot.com

 

 

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top