Aile

Çocukların Öğretmenlerinden Bize: “Evde Montessori” Eğitimi

Biz Eylül ayından bu yana Mert vasıtasıyla Montessori felsefesiyle içli dışlı bir haldeyiz. Montessori nedir merak edenler buradan okuyabilirler. Sadece Mert değil “biz” diyorum çünkü Kerem de ben de çocuğun gelişim (biz gelişim süreci derken okul buna “normalleşme” süreci demiş bu tanımlamayı çok beğendiğim için ben de bu şekilde kullanacağım.) sürecinde ev ile okulun birbirini tamamladığına inanıyoruz. Mert’in okulu da bu şekilde düşünüyor ki 3 hafta kadar önce okuldan şöyle bir davet aldık:

“Normalleşmiş çocuk, biz Montessori öğretmenlerinin ulaşmak istedikleri en üst noktadır. Ancak; normalleşmiş çocuk, evde sağlanmış uygun koşullarla birlikte bizim onun için düşünüp hazırlayacağımız uygun koşullarda kendini gösterir. Evde, Montessori eğitimi adına nelere dikkat edebilirsiniz? Evinizde yapacağınız ufak değişikliklerle atabileceğiniz büyük adımların farkında mısınız?”

Bir süredir merakla beklediğim eğitimin daveti gelmişti ben de hemen akşam gerçekleşecek bu eğitim için organize oldum; babaanne ve hala bizim evin iki bıdığıyla ilgilenmek üzere bize geleceklerdi, biz de Kerem’le birlikte bu eğitime gidecektik. Bu eğitim için mümkünse kulaktan kulağa yapmayalım, ikimiz de anlatılanları birinci ağızdan dinleyelim istedik.

Bizim çocukların öğretmenlerinin bize anlattıklarını kısaca paylaşmaya çalışacağım:

  • Montessori sadece bir eğitim sistemi değil; daha fazlası; ev, okul ve çocuk işbirliğinde bir yaşam biçimi, bir felsefe.
  • Amaçları:
    • Öğrenmeyi öğretmek
    • Bağımsız olmayı öğretmek
    • Dünyaya/diğer insanlara saygı duymayı öğretmek
    • Kendine seçenekler yaratabilmeyi öğretmek
  • Okulda ve evde farklı şeyler öğrenmek karmaşaya yol açıyor. (Zeynep’in notu: Kesinlikle! Ben de buna inanıyorum diyerek geçenlerde burada “Aile ile okulun aynı felsefeye inanması büyük Şans” demiştim.) 
  • Temel Noktalar Neler?
    • Özgürlük (limitler içinde): Sınıfta çocuklar her çalışmayı yapmakta özgürler ama limitleri belirleme önemli. Örneğin istediği çalışmayı yapan başka bir çocuk varsa onu beklemesi gerektiğini bilmeli.
    • Bağımsızlık: Birinci yılda pek çok şeyi kendi başlarına yapabilmeyi öğreniyorlar.
    • Emici Zihin=Model çıkarma: Çocuklar ne görürse onu yapar. Her şeyin yeri bellidir, düzen vardır sınıfta; bu kendi evinde/ odadsında da sağlanabilir.
    • Hassas Dönemler: En önemli hassas dönem düzen dönemi. Bu dönemde rutinler önemli. Diğer hassas dönem ise dil dönemi. Bu dönemde de dil çok hızlı gelişiyor. Bu hassas dönemleri kaçırmamak çok önemli.
    • Hareket İhtiyacı
    • Tekrar Etme İhtiyacı

  • Nasıl Bir Çocuk Odası?
    • Çocuğun kendi hareket edebileceği bir alanı olmalı.
    • Alçak ve açık raflar kullanılabilir. Kocaman bir oyuncak sepeti içine doldurulmuş oyuncaklar çocukta karmaşa yaratır.
    • Oyuncak ve kitap sayısını karşılıklı anlaşıp azaltmak ve kaldırmak yararlı olacaktır.  (Zeynep’in notu: Biz bu hafta sonu bunu gerçekleştirebildik; inanılmaz bir nefes alma ve rahatlama sağlıyor özellikle anneye:))
    • yeni oyuncak alınacağı zaman “yeni bir şey alacaksak eskiyi birine verelim” diyerek vermek çoğalmayı engelliyor.
    • Odada sanat bölümü olması gerekli- yapılandırmaya gerek yok; atık malzeme, boya, kağıt vs konulan bir kutu olabilir.
    • Ortak alanlarda sadece kendi kararı/tercihi geçerli değil; başkalarına da saygı duyması gerektiğini bilmeli.
    • Kitaplık az sayıda kitaptan oluşmalı. Kitaplıktaki kitaplar her hafta değişebilir.
    • Duvarlarda resim olabilir ama dikkati dağıtacak kadar çok değil.
    • Beden farkındalığı sağlaması için odada ayna bulunmalı.
    • Odada saat bulunmalı.
    • Holde veya odasında kendi boyunda elbise askısı olmalı.
    • Mümkünse ışık açma düğmeleri boy hizasında olabilir.
    • Çocuğun dolabı kendi ulaşabileceği bir boyda ve düzenli olmalı.
    • Model olmak çok önemli: Bizim hayatımız, dolaplarımız, odalarımız sadeleşirse çocukların dolapları ve odalarının sadeleşmesi daha kolay olacaktır.

 

  • Giyinme

“Yapılan her gereksiz yardım çocuğun gelişimini baltalar.” Maria Montessori

    • Çocuklar bağımsız olmak ister.
    • Kendi giyebilecekleri kıyafetler alın (Lastikli pantolon, düğmesiz üstler gibi)
    • Kendileri giyinmeleri için zaman verin.
    • Çocuğunuz yardım istemeden yardım etmeyin.
    • Yardım istediğinde küçük hareketlerle yardım edin.
    • Giyindikten sonra “çok güzel giyindin aferin!” demek yerine “haydi gel birlikte aynaya bakalım” denilebilir.
  • Mutfak
    • Çalışabilecekleri bir alan sağlamak önemli
    • Kullandıkları eşyaları ulaşabilecekleri yerde tutmak gerek.
    • Buzdolabında onlara ait bir raf bulundurulabilir.
    • Acıktıklarında kendi karınlarını doyurabilecekleri bir alan sağlanabilir.
  • Temizlik
    • Yerleri silebilecekleri bir paspas, bez ya da süpürge bulundurulabilir.
    • Çamaşır katlama görevi verilebilir (Zeynep’in notu: Hem sorumluluk bilinci hem de motor gelişimi için faydalı bir çalışma-tabii anneye katkısı da yadsınamaz; sonsuz destekliyorum:))
  • Yeme Alışkanlıkları
    • Yemek konusunda rutininiz olsun.
    • Model olduğunuzu unutmayın; onlarla beraber aynı şeyleri yiyin.
    • Çok uzun zaman alsa bile kendi yemeklerini kendilerinin yemesini sağlayın.
    • Bir çok çocuk 1 yaşındayken çatal-kaşık tutmaya hazır olur. Çocuklarınıza kendi başlarına yemeleri için fırsat verin.
    • Düzenli beslenme alışkanlıkları kazandırın. (Zeynep’in notu: Mert’in son dönemde artan sorumluluk alma isteğine bağlı olarak yemekte kendi servisini kendisi yapıyor. Ancak yemekte pilav, makarna gibi alternatifler olduğunda bunları tabağına gereğinden fazla doldurabiliyor, bu da diğer yemekleri yememesine neden olabiliyor. Bu durumda ne demek gerekir, okulda ne yapıyorlar sorusunu öğretmenlerine yönelttim, cevap şöyle: “yemekten, önce 2 kaşık al; sonra doymazsan tekrar 2 kaşık alabilirsin.” bunu uyguladım ve işe yaradı)

  • Banyo
    • Tuvalet kağıdı ulaşabileceği yerde olsun.
    • Öz bakım ürünleri bir sepette olabilir.
  • Kişisel Bakım
    • Her alanda model olun.
    • Kişisel temizlikleri için ulaşabilecekleri alanlar yaratın.
    • Sürekli hatırlatıcı rolde olmayın; geri çekilin ve takip edin.
    • “Burnunu sil!” yerine “Gel aynada yüzüne bakalım.”
    • “Sifonu çek!” yerine “Çıkarken unuttuğun bir şey var mı?”
    • küçük yaştan itibaren tuvalet temizliğini kendisinin yapmasına izin verebilir(miş)iz
    • Alışkanlık kazanılana kadar konuya eğlenceli yaklaşılabilir.
  • Ortak Yaşam Alanları
    • Çocukların boyunda askılık sağlanmalı.
    • Ayakkabıları için ona özel bir sepet kullanılabilir.
    • Salon oyun alanı değildir. Salonda anne babasının yanında vakit geçirmek isteyen çocuk odasından getirdiği bir oyuncağı ile salonda uygun bir oyun köşesinde oynar ve sonra yerine götürür.
    • Çocuklar sorumluluk almayı sever- örneğin meyve/sebzelerin bittiğinin haberini verme sorumluluğu çocuğa verilebilir. Sebze ve meyveleri kontrol eder, liste hazırlar, birlikte alınır ve buzdolabına yerleştirilir.
  • Ev Dışında
    • Eline büyüteç verip inceleme yapmasını sağlamak çok değerli; bu arada anne babalar da onları izleme keyfini yaşayabilir.

“Dünyaya çocuklarınızın gözlerinden bakın; yere yakın ve dikkatli…”

  • TV
    • Ne izlediği ve ne kadar izlediği önemli
    • 3 yaşın altındaki bir çocuğun TV izlemesi hiç yararlı değil. Gerçeklik ve hayal ayrımı yapamıyorlar.
    • Kumandayı eline verip seçmesine izin vermek yerine DVD almak, download etmek ve kayıt etmek daha kontrollü bir TV izleme süreci sağlar.
    • Yine model olmak çok önemli.
    • Aile zamanında, örneğin yemek saatinde TV olmamasına özen gösterin. Çocuklar mümkünse haberlere şahit olmasınlar!
    • Ipad, akıllı telefon gibi kullanımlar limitli ve kontrollü olmalı. Bazı eğitsel materyaller izlettirilebilir.

“Çocuğun eline koyamadığınız hiçbir şeyi zihnine koyamazsınız.” Maria Montessori

Başta da söylediğim gibi bu eğitim bizim için çok önemliydi. Eğitimden çıktığımızda Mert’le neler yapabileceğimiz kadar bizim kendimizde neleri değiştirebileceğimizi de konuştuk Kerem’le. Sonuçta çocuklar model alıyor ve bizleri dikkatlice izliyorlar… Biliyorum bu yazıyı sonuna kadar okuduysanız ara ara şöyle demiş olabilirsiniz: “yok artık!” “bu kadar da olamaz!” “bu koşuşturmacalı hayat içinde nasıl olacak!!”; biz de eğitimin son yarım saatinde izlediğimiz 20 aylık bir Montessori çocuğu olan Edison’un bir gününü (internette bu videonun bir linkini bulamadım; dvd’si var- bir yerde karşınıza çıkarsa mutlaka izlemenizi öneririm) izlediğimizde aynı tepkiyi verdik. Ama ben inanıyorum, “emek olmadan yemek olmaz” denir ya, biz inanırsak ve çocuklarımıza sorumluluklar verebilirsek ve genlerimize inat kendimizi biraz geride tutabilirsek çocukların pek çok şeyi kendi başlarına yapabileceğini ve gün içinde ne kadar daha az mızmızlandıklarını görebiliriz.

Geçen yıl henüz 10’lu yaşlarına girmiş olan yeğenimin okulunda ablamla “ergenlik” konulu bir seminere katılmıştık. Oradan da aklımda kalan en temel nokta: “çocuklara sorumluluk vermenin ne kadar kritik olduğu”ydu. Yani yaştan bağımsız ve de yaklaşımlardan, aslında çocuklarımıza güvenmemiz, onlara sorumluluklar vermemiz, sonra da onları keyifle izlememiz ne kadar da güzel olur:)

Bu arada son bir nokta, eğitimde bize önerilen bir kitap vardı onu da paylaşmak isterim, son zamanlarda sosyal medyada pek çok anne de bahsetti bu kitaptan: “Daha Sade Bir Hayat”… Sadeleşmek isteyen aileler için faydalı olabilir, ben henüz okumadım ancak sırada bekliyor, okuyanların ve de uygulayanların yorumları olursa buyrun buradan paylaşın:)

Biz bu eğitimden temel olarak ne öğrendik?

  • model olmayı
  • çocuğuna sorumluluk vermenin ne kadar önemli olduğunu
  • çocukların da birer birey olduklarını
  • sadeleşmenin hayatı kolaylaştırabileceğini
6 Comments

6 Comments

  1. love and smile

    12 Aralık 2013 at 14:27

    Harikaydı..çook teşekkürler

  2. Pingback: Seda Saroğlu ile Nar Montessori Kreş Röportajı | İnternet Anneleri

  3. Gülay Tanyıldız

    03 Aralık 2016 at 17:51

    Harika bir yazı tebrik ederim. Montessori eğitimi hakkında çok az bilgi var. Sizden ricam bu tür bilgi veren siteleri sayfanızda tanıtmanız. Özellikle evde montessori eğitimi hakkında bilgi almayı çok isterim benim bulduğum ve takip ettiğim sizin siteniz dışında
    http://www.pedagojiokulu.com/ http://montessoriegitimi.net/ var bunun gibi başka bildiğiniz sitelerde var mı

  4. Ceyda

    04 Aralık 2016 at 15:44

    Çok güzel birde montessori okullarının fiyatları hangi aralıkta oluyor normal kreşler ile aynı fiyat mı dır ?

  5. bahar

    18 Ekim 2017 at 11:46

    biraz önce istanbul- beşiktaş ilçesinde bir montessori ana okulunu aradım ve fiyatının yıllık 26.000 bin +3,300 yemek +700 TL kırtasiye masrafının olduğunu öğrendim ve 30 ay sonrası cocukları aldıklarını söylediler her cocuk için değer fakat haliyle her bütçe kaldıramayabilir. Bende montessori hakkında kendimi geliştirip evde canıma katlı sağlamayı düşünüyrum acıkçası umarım faydalı olurum

  6. Aysun

    11 Mayıs 2018 at 13:38

    montessori eğitimi yavaş yavaş ülkemizde yaygınlaşmaya başladı. Google trends bile öyle diyor. 🙂 Fakat her şeyde olduğu gibi eğitimde de kalpazan kılıklı insanlar hemen fırsatı paraya çevirmeye başladı. Kızım için bir montessori anaokulu aradık. Kendim de öğretmen olduğum için sadece montessori nedir, bu şekilde reklam vermişsiniz diyerek konuya girdim. Bir de ne göreyim hiç alakaları ve bilgileri dahi yok. Bir sertifika ile montessori felsefesini anladıklarını sanıyorlar. Çok yazık. Bir kaç site dolaştım. Güzel yazıları var. https://surup.net/etiket/montessori/ https://surup.net/cocuk-gelisimi/montessori/ tavsiye ederim.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top