Genel

Çocuk da Yaparım Kariyer de

Çocuk Da Yaparım Kariyer De

Her zaman söylüyorum  yine söyleyeceğim. Çalışmayan, sürekli evde çocuğuna hatta buna artı olarak evin her türlü işine bakan bir anne olmak gereçekten çok zor. Ben bunun sadece bebeğe bakma kısmını 5 ay tecrübe ettim ve 5 ayın sonunda kendimi tanıyamaz bir duruma geldim. İşe başlamak benim için güç oldu ama aynı zamanda uzun bir sürenin ardından ilk defa nefes aldığımı hissettim.

Çalışan bir anne olmaksa bir çok yönüyle çok güzel. Bir kere iki hayatınız oluyor. Birinde saçı tepesinden tutturulmuş, gözleri yorgunluktan şişmiş, tshirtünün omzunda hafif bir tükürük lekesiyle gezen bir anneyken diğer hayatınızda ayağında topuklularla, elinde kahvesi bilgisayar başında bir kadın olabiliyorsunuz. En asosyal işte  çalışıyor bile olsanız başka insanlarla iletişim kuruyor, birilerine ‘günaydın’ diyorsunuz.

Benim çalışan anne olma durumumsa biraz daha farklı…Ben çalışırken bir yandan da çalışmayan anne olmayı tecrübe ediniyorum, ikisinden de biraz biraz…

Efe her sabah benimle birlikte kalkıyor ve işin yolunu tutuyoruz. O kreşe ben ofise… Günde üç defa ayağımdaki topuklu ayakkabılarla koştura koştura kreşe gidiyor; Efe’yi doyuruyor, emziriyor sonra kurumsal hayatıma geri dönüyorum. Sırtım sürekli terli, bol bol hastalanıyorum. Çoğunlukla ofise dönüşlerimde tek küpem kayıp, kirpiklerimden biri rimelsiz halde oluyor.

Yine de benim gibi çocuğu ve işi içiçe geçmiş dolayısıyla sürekli koşturan bir anne için bile çalışmak bulunmaz bir nimet çünkü, ben çalıştığımda nefes aldığımı hissediyorum.

Yanlış anlaşılmasını istemem çalışmayan anneleri eleştrimek veya akıl vermek değil derdim. Benim amacım çalışmak isteyen ama türlü etkiler sebebiyle bunu vicdani bir durum haline getiren annelere cesaret vermek sadece.

İşe başlamamdan iki gece önce ağlama krizleri geçirip saçlarımı tek tek yoluyordum. ‘’Yok’’ dedim ‘’Olmaz, ben büyüteceğim çocuğumu.’’. Ben ağladım, eşim de ağladı ve son geldiğimiz noktada ben işe devam etmeme kararı aldım. Ancak ertesi gün bu kararı almış biri olarak enerjik güçlü uyanmadım. Çünkü benim yapımdaki biri için dört duvar arasında kapalı kalmanın, minimum iletişim kurmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyordum. Sonra gün içerisinde Efe’yi inceledim. Sadece ikimiz bir arada olduğumuzda mızmızlaşan, yanımıza annem, eşim, kayınvalidem, babam geldiğindeyse bir anda gülücükler saçmaya başlayan oğlumu düşündüm. Efe’nin bana ihtiyacı vardı, evet ama Efe’nin aynı zamanda keşfetmeye,iletişim kurmaya da ihtiyacı vardı. O da bir Boğa burcuydu neticede, annesinin oğluydu…

Belki kendimi bu bahanelerle kandırarak, belki de gerçekten çok güzel gözlem yaparak işe başladım.

Yalan yok Efe’yi bırakırken gözlerim doldu. Ama onu almaya geldiğim zamanlarda yüzünde ki eğlenen ifade, bırakırken öğretmenlerine ellerini çırparak gitmesi gibi bir çok durum bana oğlumun buna hazır olduğunu anlatan ufak işaretler oldu. Hastalandığında ‘’Benim yüzümden kreşe gidiyor ve benim yüzümden hastalanıyor!’’ diye kendimi yiyip bitirdiğimde eşim her defasında ‘’İstersen çalışmayabilirsin ama evde otururken Efe yine hastalanırsa bu sefer çok pişman olacaksın.’’ dedi. Bir süre sonra evde oturan arkadaşlarımın minnak bebekleri de grip olmaya başladıkça anladım eşimin ne denli haklı olduğunu.

Bugün daha olgun bir ben varım.

Efe’yi her sabah bırakırken yine de mutlaka dönüp kontrol ediyorum. Arkamdan hiç ağlamıyor diye sevinemiyorum, öğretmenlerine olan bağlılığını kıskanıyorum. Eve döndüğümüz zamansa ona elimden geldiğince ‘’kaliteli’’ zaman ayırıyorum. Onunla konuşuyor, oynuyor, onu anlamaya çalışıyorum! Onu tanıyayım derken senelerdir tanıdığım kendimi de bir kenara atmamaya çalışıyorum.

Çalışmayan anne olmak çok zor.

Çalışan anne olmaksa çetrefilli bir iş. Bundan keyif alıp almamak tamamen size bağlı.

Ben kendi yapımı bildiğim için, bütün gün evde oturup kendim yemek.. çocuğuma ayırdığım zamanı kalitesizleştirmek yerine hem kendime bugünü, hem de ona geleceği verebileceğim bir hayat tercih ettim.

Çalışmak isteyen ama buna cesaret edemeyen, vicdan yapan anneler… Umarım yarın sabah sizin için harekete geçebileceğiniz bir gün olur. Unutmayın önemli olan sizin ne kadar süre evde olduğunuz değil. Önemli olan bu sürenin gerçekte ne kadarında gerçekten birlikte olduğunuz.

Sevgiler

Sezin Üstünsoy-Paylasanne
Twitter: Evli_Barkli
Instagram: paylasananne#

 

1 Comment

1 Comment

  1. love and smile

    04 Nisan 2014 at 08:46

    Çok merak ettiğim bir ürün. alsam mı almasam mı boşa masraf mı yaparım bilemiyorum… biraz pahalı çünkü yani tabi bizim bütçemize göre..

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top