Yaşam

Fotoğrafta Doğallık vs. ‘Touch Up’

Akıllı telefonların portre çekimlerinde yüzünüze uyguladığı ‘glamour glow’, ‘Selfie’, nam-ı diğer ‘özçekim’ meraklılarının favorileri arasında.

Yüzdeki küçük kırışıklıklar, sivilceler, hatta birçok durumda mimik çizgileri dahi yok oluyor ve adeta bir aylık tropik tatilden yeni döndükten sonra uzun bir masaj yaptırmış, botox ve bilimum dolgu işlemlerinden geçmiş, üzerine de az önce aşık olmuş parıltısında bir yüze kavuşmanız için sadece bir fotoğraf çekimi yetiyor.

Sosyal medyanın hayatın her alanına girdiği, reklam ve tanıtımların artık bireysel çabalar ile ortaya çıktığı bu dönemde, tabii ki binlerce ya da milyonlarca insana gösterdiğiniz yüzün ‘ideal’ olması herkesi nihai amacı haline geliyor.

Fotoğrafta doğallık vs. ‘Touch Up’

Fotoğraf boyutlarının ufak olması ve ayrıntılara fazlaca izin vermemesi, beraberinde uygulanan standart filtreler ise işi daha da renkli hale getiriyor.

Ancak, aşağı yukarı herkesin bildiği üzere, kimse, akıllı telefonların özçekimine benzemiyor. Konu profesyonel fotoğrafa gelince, amaç, kişinin en iyi halini yakalamak, geçici ‘kusurları’ yok etmek ve sizi siz yapan özellikleri vurgulamak için çok daha iyi bir zemin sunuyor.

Fotoğraf kalitesinin yüksek ve boyutlarının büyük olması, yüzdeki her ayrıntının ortaya çıkmasını sağlıyor.
Doğru ışık, kontrast ve istenen ya da hedeflenen imaj oluşturulduktan sonra, çekimin son bulmasıyla, sıra photoshop işlemlerine geliyor.

Herhangi bir marka için belirlenen imaj çalışması ya da hedef kitleye yönelik bir ürün sunumu yapılmadığı sürece, işleme süreci, tamamen fotoğrafçının tarzına, estetik anlayışına ve o fotoğrafta ne görmek istediğine göre şekilleniyor.
Zamanla fark ettiğim üzere, bir fotoğrafçı olarak benim tarzım, masumiyet ve simetri üzerinden ilerliyor. Hangi yaştan olursa olsun, insanların gözlerinin içindeki ‘çocuksu ve şaşkın’ ifadeyi yakalamak ve üzerinde oynamak en keyifli anlarımı oluşturuyor.

Geçen yıllar boyunca edinilen deneyimlerin kişilik üzerinde oluşturduğu katmerlerin ilkini görmek için, gözler ve bakışlar, en doğru yeri ifade ediyor.

Sadece o bakışların altında çocukluğumuzdan kalan ve her ne kadar inkar etsek de hala etkisi altında olduğumuz masumiyet ve merak yatıyor.

Bunun yanı sıra, tendeki ufak pürüzler, mimik çizgileri, çiller, dağınık saçlar, benler, kişinin kendine has güzelliğinin altını çiziyor.

Bir fotoğrafçı olarak, photoshop kullanmamdaki amaç, herhangi bir kişiyi, bir diğerine benzetmek veya fiziksel özelliklerini arka plana atmak değil, aksine, onu tanımlayan karakteristikleri daha ön plana çıkarmak niyeti güdüyor.

Deniz Sezgin

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top