Anne Olmak

Hafif Depresif

hafif-depresif

Bugün yine çok yorgunum…

Gözlerimin altı hiç olmadığı kadar mor. Morluğu görmezden gelmem imkansız; bir dolu insan hatırlatıp duruyor gün boyunca.

Yine 5 saat uyudum.

Kalkmalarını eksiltirsek 4…

Yatmadan önce banyoya girmeseydim keşke; bir yarım saat daha fazla uyumuş olurdum. Ne olacak saçımın yağını bir bantla kapatıverirdim hemen.

Geçen hafta bir iki kilo verdim diye sevinmiştim ya yine kocaman bir pantolonun içine giremedim. Girmeye çalışırken aynadaki benle göz göze geldim. Gözümü gözünden kaçırmamaya çalıştım. Aşağıya doğru bakmak istemedim.

hafif-depresif

Çatlaklar… Çatlaklar..

Kocamla aramız yine nane…

Uykusuzluk bir zaman sonra ikimizi de kontrolü altına alıyor. Normalde kafaya takılmayacak şeyleri takıyoruz. Birbirimize çatıyoruz gerekli gereksiz. Tamam tamam ben daha çok çatıyorum.

Pijamamda mutlaka bir leke var. Kusmuk kokusu çıkıyor lekeden. Keskin değil ama yine de ‘ben buradayım’ diyor. Meme kısımlarım da mutlaka ıslak zaten, krem kalıntıları yapış yapış…

Bugün yine aynalarla barışık değilim.

Bugün yine huysuz ve somurtkanım insanlara karşı.

Bugün yine bir çok kişiye hiç olmadığım kadar gıcığım..

Bazen onu bırakıp kaçtığımı hayal ediyorum. Koşuyorum koşuyorum çok uzaklara doğru…

Vicdanım sızım sızım oluyor düşündüklerimden, silkeleniyorum.

Vicdanımın bana verdiği o hissiyat yüzünden kendimi atasım geliyor şuracıktan. Hem atsam belki biraz uyurum… Uyku…

Ağlamak istiyorum sonsuza kadar. Bağırmak…

Bu gece hiç uyanmasam..

Sonra yarın da…

Sonra…

 hafif-depresif

Lohusa depresyonu diye bir şeyin sadece hayal ürünü olduğunu mu sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz.

Bu depresyonu yaşayan bir dolu insan var. Ve maalesef bu depresyonu yaşadığını kabul etmekten köşe bucak kaçan…

Herkes bu durumu isim olarak kabul ediyor. ‘’Yaşayanlara destek olmak şart!’’ diyor ama kimse kendi yaşadığını paylaşmak istemiyor. Bu hisleri yaşayan insan kendini suçlu, anne olaraksa yarım hissediyor.

Çevre sürekli ‘’Şükretmeyi bilmiyorsun!’’ tadında cümleler kuruyor yeni anneye, sanki hissettiklerinin sorumlusu kendisiymiş, sanki bunları yıkmak elindeymiş gibi. Destek olmayı bıraktım bir kenara herkes büyük bir hızla köstek olma konusunda çaba sarf ediyor.

Anne olduğum gün Efe’ yi gördüğüm an hayat benim için yeniden başladı. Sanki uzun süredir tanıyor olduğum bu minik adam için hayatımı vermeye hazırdım. Her şey kusursuzdu benim için.

Bir kaç gün içinde tüm bu duygularımın tepetaklak olacağını o gün elbette bilemezdim.

Eve gelmemle birlikte başlayan ağlama krizlerim, yetersizlik duygum günden güne arttı. Zaman zaman anne olduğumu kabullenememe, çocuğuma karşı yoğun hisler besleyememe gibi ruh halleri de yaşamaya başladım. Efe’nin başında birazdan nefesi kesilecek ve ölecek endişesiyle oturan bir zombiye dönüştüm. Bir yandan böyle korkularım vardı bir yandan da içten içe eski, Efe’siz hayatımın kıymetini bilemediğimi düşünüyordum.

Bu duyguları çok uzun süre boyunca yaşadım. Kimi gün daha fazla kimi gün daha az. Kurdeşen döktüm. Hasta oldum. Mide krampları çektim.

Benim için lohusa depresyonu Efe 5 aylıkken işe başlamamla birlikte bir gün içerisinde sona erdi. Kendimi yeniden sevmeyi öğrendim. Kendime olan sevgimin artmasıyla birlikte oğluma olan bağlılığım da ‘normal’ bir hale gelmeye başladı. Onunla olan hayatımın keyfini çıkarmaya başladım.

Ben bu süreci kısa sürede atlattığım için şanslılardandım çünkü etrafıma baktığımda bunu yaşadığını asla kabullenemeyen dolayısıyla da süreci atlatmakta güçlük çeken bir dolu anne görüyorum.

Lohusa depresyonu bir tercih değildir. Sizin ‘’Hadi ben bugün de bunu yaşayayım.’’ dediğiniz, yaşarken mutlu olduğunuz bir süreç hiç değildir. Çevrenizdeki insanlar duygularınızı ne kadar anlaşılmaz bulsalar da, aslında unutmamalısınız ki siz çok normal bir süreç yaşıyorsunuz.

Sevgili anne adayları, yeni anneler;

Bazı duygular tarifle anlatılamıyor ya işte sizler de bu tarif edilemez duyguları yakında yaşayacaksınız veya yaşamaya başladınız bile. Yaşayacağınız her ne olursa olsun bunu yaşarken kendinize zaman ayırmayı unutmayın. Sağlığınızı, psikolojinizi, sizi tehdit eden bir durumun içinde olduğunuzu düşündüğünüz zaman yardım isteyin.

Unutmayın sizler ancak değerli hissettiğiniz sürece başkalarına değer verebilirsiniz.

Ve o minik kalbin sizden göreceği sevgiye çok ihtiyacı var!

Sevgiler

Sezin Üstünsoy

Twitter

instagram

Blog

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top