Film

Oscar’ın Yabancıları‏

oskarın yabancıları

oskarın yabancıları
İstanbul Modern Sinema, Oscar heyecanı yaklaşırken,“Yabancı Dilde En İyi Film” dalında aday olan filmleri hatırlatmak istiyor. Oscar’ın Yabancıları, 16 Ocak Perşembe günü açıklanacak bu çekişmeli yarışta adı öne çıkan 10 filmden oluşuyor. Programdaki filmler Oscar adayı olmalarına rağmen aslında Hollywood kulvarının dışında, dünya festivallerinde başarılı olmuş, farklı diller ve kültürlerden filmlerin bir araya geldiği bir kategoriyi temsil ediyor. Programdaki filmler arasında; Romanya’nın adayı Çocuk Pozu, Oscar ödüllü İranlı ilk yönetmen Asghar Farhadi’nin son filmi Geçmiş ve prömiyerini yaptığı Sundance Film Festivali’nden İzleyici Ödülü ile dönen, yılın çok tartışılan filmlerinden Metro Manila ve Berlin’de Panorama İzleyici Ödülü’nü kazananan Belçika’nın adayı Kırık Çember yer alıyor.

ÇOCUK POZU
POZITIA COPILULUI
Film, birbirine bağlı bir anne ile yetişkin oğlu arasındaki ilişkiyi duygusal olduğu kadar da mizahi bir yolla aktarıyor. Orta yaşlı Barbu, büyük bağlılık duyduğu annesiyle uzun süredir birlikte yaşamaktadır. Barbu bağımsız bir hayata başlamak isteyerek evden ayrılır. Yeni başladığı özgür hayatında Barbu, kendisine araba alır ve hız sınırını aşarak bir yayaya çarpar. Kaza sonrasında 15 yıl hapis ihtimali söz konusudur. Oğlunun kendisine dönmesini bekleyen Cornelia, kısıtlı imkanlarıyla oğlunu kurtarmaya çalışır. Ancak işler beklendiği gibi gelişmez. Çocuk Pozu, Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ve FIPRESCI ödülünü kazanmıştı.

GEÇMİŞ
LE PASSE
İnlı yönetmen Asghar Farhadi’nin Oscar’a layık görülen Bir Ayrılık filminin başarısını takip eden Geçmiş, dört yıllık ayrılıktan sonra karısı Marie’nin çağırması üzerine boşanma davasıyla ilgili belgeleri tamamlamak için Tahran’dan Paris’e geri dönen Ahmad’i izliyor. Kısa süreliğine yaptığı bu ziyaret esnasında eski eşinin kızı Lucie ile son derece sancılı ilişkisini fark ederek bu durumu düzeltmek için çaba harcamaya karar veren Ahmad’in uğraşları, eski, kuytuda kalmış bir sırrın ortaya çıkmasıyla sonuçlanacaktır. Film, Marie rolündeki Berenice Bejo’ya 2013 Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı.

ILO ILO
Screen Daily dergisinin “küçük bir mücevher” sözleriyle övdüğü, Cannes Film Festivali’nde ödül kazanan ilk Singapur filmi Ilo Ilo, Lim ailesinin yeni hizmetçileri Teresa ile kurdukları dokunaklı ilişkiyi anlatıyor. 1990’ların sonunda geçen hikayede, pek çok Filipinli kadın gibi Teresa da daha iyi şartlarda yaşayabilmek ve para kazanmak için evini, yurdunu bırakıp Singapur’a gelir. Ancak ailenin Jiale adındaki genç ve problemli oğlu, hizmetçilik yapan Teresa ile farklı bir ilişki kurar. Film, 2013 Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera ödülüne layık görüldü.

KIRIK ÇEMBER
THE BROKEN CIRCLE BREAKDOWN
Elise ve Didier, karakterlerindeki farklılıklara rağmen ilk görüşte birbirlerine aşık olur. Biri hep konuşur, diğeri ise durmadan dinler. Didier romantik bir ateist, Elise ise gerçekçi ve dindardır. Ama çiftin küçük kızları ciddi bir hastalığın pençesine düşünce, aşkları ve ilişkileri de büyük bir sınavdan geçer. Film bu yıl Berlin’de Panorama İzleyici Ödülü’nü kazandı.

KOMŞU SESLER
O SOM AO REDOR
Günümüz Brezilyası’ndaki kent yaşamına dair gerilimli, cüretkar ve ilginç bir betimleme. Brezilya’nın Recife kentinde yaşayan orta sınıf bir mahallenin sıradan, kendi halindeki düzeni, kente özel bir güvenlik firması gelince allak bullak olur. Bu firma elemanlarının mahalledeki varlığı bir yandan güvenlik duygusu getirirken, diğer yandan da hiç kimseden korkmamak üzere kendini yetiştirmiş mahalleliye tedirginlik verir. Film, 2012 Rotterdam Film Festivali’nden FIPRESCI Ödülü ile döndü.

KUŞ YEMİ YİYEN OĞLAN
TO AGORI TROEI TO FAGITO TOU POULIOU
Knut Hamsun´un Açlık adlı romanından esinlenen yönetmen Lygizos’un cinéma vérité tarzındaki bu ilk uzun metraj çalışmasının her anı akıllara Yunanistan’ın yaşadığı son buhranı getiriyor. 22 yaşındaki Yorgos, Atina´da parasız pulsuz yaşayan; ne kız arkadaşı ne de yiyecek yemeği olan bir gençtir. Yorgos’un sahip olduğu en değerli iki şey, muhteşem sesi ve arada sırada yemiyle kendi karnını doyurmak zorunda kaldığı kanaryasıdır. Yorgos evini de kaybedince, kuşunun barınabileceği bir yer aramaya girişir. Film, Karlovy Vary Film Festivali’nde Özel Mansiyon Ödülü’nü kazandı.

METRO MANILA
Bol ödüllü Zamana Güzellik Kat ile dikkatleri üzerine toplayan İngiliz yönetmen Sean Ellis’in yönetmenliğini, senaristliğini, yapımcılığını ve kameramanlığını üstlendiği son filmi, şiirsel olduğu kadar gerçekçi bir polisiye dram. Pirinç tarlalarıyla kaplı kuzey Filipinler’de yaşayan Oscar Ramirez ve ailesi her sabah yoksulluk ve kıtlığa uyanmaktadır. Genç adam bu gidişatı durdurmak ve ailesine iyi bir gelecek sunabilmek için Metro Manila büyükşehir bölgesine gider. Oscar yeni hayatının ve işinin getirdiği çeşitli tehlikelerle karşılaşacaktır. Film, 2013 Sundance Film Festivali’nde İzleyici Ödülü aldı.

BÜYÜK DEFTER
A NAGY FÜZET
2. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, genç, çaresiz bir anne 13 yaşındaki ikiz oğullarını zalim ve kaba bir alkolik olduğunu bilmesine rağmen köydeki büyükannelerine bırakır. Bu yeni, kırsal çevrede yalnız başlarına hayatta kalmayı öğrenmek zorunda olan iki kardeş, savaş boyunca tanık oldukları şeyleri bir not defterine yazıp kaydeder. Yalnız, yazarken kendilerine katı bir kural koyarlar: Yazılar duygudan yoksun, kayıtlar açık ve nesnel olacak. Savaş bitince kavuştukları özgürlük ise bu iki kardeşin beklentilerini karşılamaz ve çok zor bir dönembaşlar. Film, Karlovy Vary Film Festivali’nde Kristal Küre kazandı.

ÖMER
OMAR
Vaat Edilen Cennet filmiyle dünya çapında ilgi toplayan Filistinli yönetmen Hany Abu-Assad’ın yeni filmi, trajik bir aşk hikayesini anlatıyor. Ömer, aşkı Nadya’yı görmek için İsrail güvenlik güçleriyle oyun oynayarak Batı Şeria duvarını aşmaya, kurşunların arasından geçmeye alışkındır. Ne var ki, duvarı geçe geçe bir direnişçiye dönüşen Ömer, bir gün İsrail güvenlik güçleri tarafından yakalanır. Ömer’in inandığı ve bildiği herşey gözaltına alınmasıyla yerle bir olur. Film, 2013 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde Özel Jüri Ödülü’ne layık görüldü.

ROKET
THE ROCKET
Laos’ta çekilen ilk uluslararası film Roket, “bu tarafların” izleyicisi tarafından pek bilinmeyen bir dünyanın kapılarını aralıyor. Doğduğundan beri lanetli olduğuna inanılan Ahlo, babası ve büyükannesiyle bir mülteci kampına gönderilir. Fakat bu (kırık dökük) aile çok geçmeden buradan da kovulur. Bir kez daha evsiz kalınca, kimsesiz Kia ve onun James Brown hayranı, emekli asker amcası Purple’ı da alarak hep birlikte yola koyulurlar. Yolculuğun bir noktasında, lanetli olmadığını kanıtlamak isteyen Ahlo, bölgenin? en tehlikeli yarışması Roket Festivali´ne katılmak için devasa bir füze yapmaya karar verir. Film, 2013 Berlin Film Festivali’nden En İyi İlk Film ödülüyle döndü.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top