Aile

Çalışan Anne Ve Babaların İzin Günleri Arasındaki Farklar

Kulağa sanki ikisi de aynı olabilirmiş gibi geliyor fakat gerçek çok farklı. Çalışan bir anne olarak bir ya da iki gün izinlisinizdir muhtemelen. Çalışan bir baba da bir ya da iki gün izinli olabilir. Acaba her iki ebeveynin de çalıştığı bir evde kadın-erkek arasında ne gibi farklılıklar var? Belki siz de kendi evinizden bu konuda farklı örnekler verebilirsiniz. Meredith Bodgas anlatıyor… önce kendisinden başlıyor.

Çalışan bir annenin boş günü…

Eşim ve ben izin günlerimizin farklı günler olmasını istemiştik. Benim bir günüm şöyle geçti mesela.

07.46’da uyandım. Eşimin, çocuğumuzu okula götürdüğü harika bir gün… Ve maalesef çocuğumun diş fırçası ve diş macunu, salondaki yemek masasında olabiliyor, oldu da. Böyle bir durumda acaba diğer çocukları rahatsız edecek bir koku salgılayacak mı diye bir korkuyla güne başlamak mümkün, ya dişlerini fırçalamadı ise, öyle değil mi? Bilemem. Son dişçi randevusunun ardından da 6 ay geçmişti… Diş hekimini aramak gerek. Cumartesi gününe bir randevu ayarladım. Her neyse… Tabii ki dağınık olan salonu biraz toparlamam lazım.

Bulaşık makinesini boşaltıyorum, içinde temiz de kirli de var galiba… Mutfak lavabosunun etrafındaki kirli bulaşıkları makineye dolduruyorum. Hızlıca tahıllı bir şeyler yiyip kahvaltı yapıyorum çünkü birazdan bir konferans görüşme ile toplantıya katılacağım, daha rahat olur diye bugüne ayarlamıştım. Bir saat görüşmeden sonra yeni bir görüşme ve bir e-posta, ardından başka bir toplantı için organizasyon yapmak gerekti.

Çocuğun doğum günü için çeşitli hazırlıklar yapmam gerekiyor. Teşekkür kartları yazıp duşa giriyorum. Ve geri çıkıyorum çünkü bu haftaki bir akşam yemeği için rezervasyon yaptırmam gerekiyordu. Daha sonra günlerdir çıkaramadığım ojeleri çıkarıp duşa öyle giriyorum, bu sırada duvarlardaki kirlilik gözüme çarpıyor.

Banyodaki çöpleri boşaltıyorum. Tuvalet kâğıtlarını değiştiriyorum. Giyinmeye giderken ücretsiz bir aromaterapi kuponum olduğunu hatırlıyorum ama kuponu bulduğumda süresinin geçtiğini anlıyorum, oysa bir de masaj ekletsem ne güzel olurdu…

Öğle yemeği için bir sandviç ve fıstık ezmesi yiyorum. Daha sonra hafif bir elbise giyip salona gidiyorum, biraz dergileri karıştırıyorum, rahatlatıcı olması için magazin sayfalarına bakıyorum. Fakat politikadan kendimi alamıyorum, gündem çok yoğun ve moral bozucu.

Cep telefonunu elime alıyorum ve iş e-postalarıma cevap vermekten kendimi alamıyorum.

Hafta sonları ve akşam ben işten çıktıktan sonra hep kalabalık olan kuaföre en son gidişimin üzerinden 6 ay geçmiş. Kuaföre gidiyorum ve kafamı, derin lavaboya çarparak yıkayan sinirli bir kadına denk geliyorum. Biraz da saçımı çekiştiriyor sanki.

Saçım kurulanırken ben de daha iyi bir saç kurutma makinesi almam gerektiğini düşünüyorum. Saçların bir kısmı gitti, kaşlar vb. Çocuğu yuvadan erken almam gerekiyordu. Eve gidince biraz da onunla oynarız. Yuvadan onu alırken eve yürüyerek gitmek istediği için ağlıyor, mecburen yürüyeceğiz… İzlemek istediği çizgi filmi açıp onu izliyoruz. Gün bitti.

Çalışan bir babanın boş günü…

11.26’da kalktı. Banyoya girip çıktı. Kahvaltı yaptı. 7 saat kadar playstation oynadı. 7 saat içinde, iki kez tuvalete girmek için, bir kez sandviç hazırlamak için, bir kez de oyun değiştirmek için yerinden kalktı.

Ben ve çocuğumuz akşam yemeği saatinde eve döndüğümüzde, “kapı açık” diye bağırdı.

 

Workingmother

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top