Bebeğim Büyürken

Çocuklarda özgüven-I

Psk. Nilüfer Devecigil’in KKBÇE’nde gerçekleşen “Çocuklarda Özgüven” konulu seminerinde aldığımız notlar:

Seminerin ana konusu stres regülasyonu idi. Buradaki regülasyon kelimesinde anlatılmak istenen aslında  “ayarlamak, düzenlemek” anlamına yakın ama en güzel anlatan kelime regülasyon. Elektrik regülatorleri gibi düşünebilirsiniz, hani elektrik akımı değişimlerine göre voltaj seviyesini ayarlayan.

İlk 6 ay bebeklerin parasempatik sinir sistemi olmadığı için stres regülasyonunu yapamıyorlarmş ama 6 aydan sonra kendileri de (izin verilirse) regüle etmeye başlayabiliyorlarmış. Yani ilk 6 ay bebek her ağladığında cevap vermek, kucaklamak, sakinleşmesine yardımcı olmak gerekli. Ondan sonra her ağlamasında ona alan vermeden, zaman tanımadan ilgisini başka şeye çekerek ya da mesela sallayarak, kucakta hoplatarak falan ağlamasını kesmek, kendi kendine ağlamasını bitirmesini beklememek, onun regülasyonu öğrenmesini engellemek oluyor.

Biz kendi stresimizi regüle edebiliyor muyuz ki ona öğretmeye çalışıyoruz? Tabi ki önce bizlerin kendi stresimizi regüle etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu noktada Nilüfer Hanım “tolere penceresi” kavramından bahsetti. Herkesin stresiyle başaçıkabildiği bir alan var ve buna tolere penceresi deniyor. Tolere pencerisinin üstüne çıktığımız zamanlar savaşmaya ya da kaçmaya başlıyoruz, pencerenin altında ise donma hali hani bazı olaylarda tepkisiz kalmak, elinde olmadan donup kalmak gibi..Çocuğumuzla ilişkimizde eğer ebeveyn olarak biz regüle değilsek, o ilişki olmuyor tek taraflı bir şeye dönüşüyormuş çünkü biz kendimiz regüle olmadığımız için tolere penceresini aşıyoruz (bu bendeki durumu çok güzel anlatıyor, ben bir ara hep tolere penceresi dışında olduğum için kızımla en ufak olayda aslında vermeyeceğim tepkiler veriyordum).

Bu noktada çözüm olarak 2 önerisi oldu Nilüfer Hanım’ın;
Birincisi nefes çalışmaları, ikincisi kendi içimizdeki çocuğu dinlemek ve kendimize şefkat göstermek. Yani neden böyle hissediyorum, ben çocukken böyle bir durumda neyle karşılaştım ve nasıl tepki verdim, şimdiki tepkim neye karşı? Çocuğunuz çok basit bir şekilde düşünerek isteklerini gerçekleştirmeye çalışıyor yani size garezi olduğu için yapmıyor yaptıklarını. Ama sizin dayanamadığınız nokta, aslında onun yaptığından değil sizin duygularınızdan kaynaklanıyor.

Çocuğumuzun kendi stresi regüle değilse yani bir kriz, ağlama, çığlık, tepki anındaysak, bunu düzenleyebilmesi için ona yardım da şu şekilde; ona bir alan vermek, “seni anlıyorum bugün zorlandın” diyerek sadece anladığımızı göstermek, yanında olmak… Çoğumuz (ben de) çocuk ağladığında kucaklayıp, sevip sakinleşmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Oysa Ayda bu gibi durumlarda kucak istemiyor, sarılmak istemiyor hatta beni itiyordu, ben de ne yapacağımı bilmeden bekliyordum. İşte bu noktada sadece onu anladığımızı hissettirmemiz ve onu tek başına bırakmamamız bile yeterliymiş. Böylece yavaş yavaş yaşadığı stresle başa çıkmayı öğrenebilirmiş. Eğer her stresli anında onu kurtarırsak da bu gücün onda olmadığını ona öğretmiş oluyoruz.

Seminerdeki sorulara cevapları da ikinci bölümde yazacağım.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top