Seyahat

Çocuksuz Uzun Tatile Çıkmak

Çocuksuz Uzun Tatile Çıkmak

Çocuksuz Uzun Tatile Çıkmak

Çocuk olduktan sonra bazıları için hayat çok fazla değişse de bazıları için de normal seyrinde devam eder. Bu yaşam şekline, hayattan beklentilere, imkanlara, yaşanılan yere, çocuğa bakış açısına ve karakterlere göre değişim gösterir elbette. Kimisi çocuğundan 1 saat bile ayrı kalamaz, kimisi her hafta iş seyahatine çıkar ve sıkıntı yaşamaz. Kimisi de keyfen eşi ile başbaşa veya yalnız tatile çıkar, gözü arkada bile kalmaz.

Bizim durumumuzda ise, anne ve baba çocuk konusunda aynı şekilde düşünüyor, arada bir kaçamaklar makuldür ve yapılmalıdır. Şu konu çok önemli, anne ve babanın paralel düşünmesi, özellikle çocuğunuz varsa eşiniz ak, siz kara diyorsanız, zıt kararlar alıyor iseniz, işler sarpa sarabilir. Özellikle çocuklar büyüdükçe bu uçurum büyüyeceğinden, çocuk da zarar görecektir illa ki. Çocuk konusunda aynı eksende düşünmek ailenin iç huzuru için de çok önemli bir konu. Tatil, çocuk eğitimi, beslenmesi, düzeni, bakımı vs pek çok konuda eşimle aynı düşündüğüm için oldukça mutluyum.

Biz eşimle her sene 1 haftalık çocuksuz tatiller yaptık, yazları kızımı birkaç gün anneanneye de bıraktığım çok oldu. Hatta her hafta bunu bir rutin haline de getiriyoruz.

Sanırım ilk çocuksuz dışarı çıkışım, kızım birkaç günlükken oldu. Özellikle yeni doğum yapmış bir kadının nefes almaya çok ihtiyacı oluyor. Annem iyiki yanımda idi, ona her zaman gözüm kapalı güveniyorum. Kızımı daha yeni doğanken emzirip, çıkardım. Özel günlerde de, ihtiyacım olduğunu hissettiğimde de, gerek yalnız, gerek eşimle veya arkadaşlarımla kendime bol bol vakit ayırmak ve bu vakti yaratmak büyük bir huzur veriyor bana. Benim gibi çalışmayan anneler için ciddi bir ihtiyaç bu.

Kızımızı, anneannesine 2 yaşına dek maximum 1 hafta bırakmıştık,  çok alışık ve sıkıntı çıkartmayan, yemek yiyen, zamanı gelince uyuyan, gece uyanmayan, sosyal bir çocuk olduğu için de içim hep rahattı. Geçen yaz başında ben eşim ve kızım olmadan yalnız bir tatil de yaptım, o tatil de güzeldi. Arkadaşlara da eski günlerdeki gibi vakit ayırmayı önemli buluyorum. Eşlerden bir tanesi bunu talep ediyor ise, yetişkin insanlar olduğumuzdan bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.

Eşimle bu sene için 1 aya yakın yurtdışı tatili planladık ve bu plana kızımızı dahil etme olasılığımızı %50 olarak belirledim. Benim için çocukla dünyanın her yerine gidilir, evet her yerine. Sadece avrupa ile sınırlı kalmadan, her ülkeyi gezen çok bebekli insan var dışarda. Lakin artıları ve eksileri muhakkak olacaktı. Bir kere hiç aklıma gelmeyen bir durum sözkonusu: hastalık.

Tatil yapılacak ülke bir asya ülkesi olduğu için değil, çocuk bu, hiç hastalanmamış olsa bile tatilde hastalanabilir. Yediği, içtiği midesini bozabilir mesela en basitinden. Kaldı ki ben her asya seyahatinde minimum 1 kere zehirlenirim ve Thailand gezimizde de zehirlenerek ateşlendim. Hastalık konusunda o kadar tecrübesizim ki, ne yapacağımı bile bilmiyorum bu konuda. Zaten bu kadar uzun yola çıktınız mı ve kısıtlı bir sürede gezecekseniz, hastalık çok büyük tatsızlık olabilir. hemen ayağa kalkıp yolumuza devam ettik, eczaneler çok yardımcı ve güzel de ilaç veriyorlar, ama kızım benim yerimde olsaydı belki de hastaneye gitmek zorunda kalacaktık.

2.5 yaşında bir çocukla, ne kadar uyumlu olursa olsun, bazen 15 saat süren tren ve otobüs yolculukları bizi çok yorabilir, her istediğimiz yere gidemeyebilirdik. Diğer ve en önemli caydırıcı etken ise gece hayatı idi. Thailand gibi bir ülkeden, gece hayatını deneyimlemeden dönmek istemezdim. Lakin öte yandan çocuk dostu ve rahat bir ülke, herkeste de çocuk var. Yemekler güzel hiç sıkıntı yaşanmaz, aç kalınmaz çocukla ve deniz kısımları, doğası ve iklimi harika. Yani aslında tam çocuklu aile tatili cenneti, rotasında Thailand olan çocuklu maceraseverlere öneririm, ilerde elbette kızımı da götüreceğim oralara, azıcık daha büyüsün dedim.

Çocuksuz Uzun Tatile Çıkmak

Karar bizimdi ve biz başbaşa olmayı tercih ettik. Biliyorum pek çok anne için 3-4 hafta çok fazla bir süre ama inanın o kadar da uzun gelmedi. Hatta dönüş yoluna çıkmak bile istemedim, bana kalsa birkaç hafta daha gezebilirdim. Öncelik meselesi de devreye giriyor. Her insanın, her annenin, her babanın önceliği ayrı. Bizim şansımız, eşimle önceliklerimizin paralel olması ve çocuklu hayatta, çocuksuz tatil istemenin çok doğal olduğunu düşünmemiz. Her insanın dinamikleri farklı ve bu tatil bizim için büyük bir es oldu hayata karşı. Neyse ki çocuğun hayatımızı öyle çok değiştirmesine izin verecek tipler değiliz ve istediğimiz şekilde devam ettiriyoruz yaşamımızı ama bu tatilde ben bile hayatımın aslında değişmiş olduğunu gördüm. İyi mi kötü mü tartışılır elbette, iyi yanları da var kötü yanları da…

Ve biz her şeyi göze alıp ama kendimizden de emin olarak kızımızı 1 aya yakın anneannesine bırakıp bir yolculuğa çıktık. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim, hiç unutamayacağım bir deneyim yaşadım. Anne baba olabiliriz ama hala sevgiliyiz. Birbirimize vakit ayırmaya her zaman ihtiyacımız var. Bırakacak güvenilir kişiler var ise, çocuğa da önceden anlatırsanız, hiç bir sıkıntı olmadan keyifle geçiyor bu süre.

Pek çok kişi, tatilden zevk alabildiniz mi dedi, evet aldık, hem de çok. Bir an bile ben ne yaptım, geri dönelim demedim. Günler farklı bir ülkede hızla geçiyor. Giderken bir his düşmüştü içime, ya bir şey olursa…Normalde endişelerim ya da negatif düşüncelerim çok yoktur ama bu kadar uzun bir yola çıkarken her ayrıntı geliyor aklınıza. Başınıza her an her şey gelebilir, hayatta hiç bir şeyin garantisi yok. Ama olacak olan olur değil mi, biz değiştiremeyiz. Herşeye kulağımı tıkadım ve bu yolculuğu ben yapabilirim deyip uçağa atladım. Büyük hafiflik.

ilk günler her yerdeki çocuklar gözüme çarptı fakat sonradan öyle bir alıştım ki unuttum bile artık ilgim çok başka şeylere yönelmişti.

Tatil boyunca bulduğumuz her yerden over sea call şeklinde evi aradık, kızımızla konuştuk. Biz yokken zamanı, gezmek, tiyatro ve aileyle geçmiş. Önemli ve sıkıntılı olabilecek bir şey olmamış. Gece uykularında da bir sıkıntı gözlemlememiş. Elbette ki çok özlemiştir ama ben ona akıllı olduğunu artık büyüdüğünü bizim uzun bir yola gitmemiz gerektiğini ama eninde sonunda döneceğimizi ve çok sevdiğimizi anlatmıştım. Çocuklar anlarlar, ne verirseniz karşılığını alırsınız. İlk günden beri her şeyi anlattım ona, sonuçta benim genlerimi almış, beni en iyi anlayabilecek kodlara sahip. Ona çok güvendim, biz uzaktayken çok iyi idare edebileceğine adım gibi emindim ve çocuklar her şeyi hisseder. İçimde en ufak bir kuşku veya endişe olmadığından böyle bir hisse asla kapılmadığına da inanıyorum. Bırakmadan önceki son günler daha duygusaldım, babası da aynen. Erkekler daha az etkileniyor kadınlar daha duygusal diye düşünmüyorum, sanırım babası, kızını benden daha çok özledi bu ayrılıkta.

Dönüş harika idi, evet artık çok özlemiştik ama çok da eğlenmiştik. Bir daha olsa gene yaparım, pişman değilim

Kaydadeğer bir sıkıntı sezmedim, bazı seneler uzun yolculuklara kızımı kesin götüreceğim, bazı seneler ise onsuz da gideceğim yeniden. Büyüdükçe her şey daha kolay oluyormuş ya, bebekken de bırakmak kolaydı. O zaman daha az etkileniyorlar sanıyorum ama büyüyünce her detayı anlatmak lazım. Evimizi hepimiz çok özlemiştik, birbirimizi de. Bu şekilde kendine ve eşine vakit ayıran kadınlar, daha az anne ya da çocuklarını sevmiyor değiller. Toplum bazı konularda çok yargılayıcı ve etiketçi olabiliyor. Aklında gitmek olanlar gitsin, hayata bir daha gelmeyeceğiz belki de, anne baba olsak da aslında sadece bizim ve bizler yolcularız.. Bir anne, sırf kendisi için bir şey yapmak istiyorsa yapmalı.

unutmadığım çok güzel bir kavram var : Mutlu anne: mutlu bebek. Mutlu baba: Herkes mutlu ise hayat harika, geldiği gibi doya doya yaşa.

Berrak Chi
İnstagram: bechis#
facebook: berrak.chi

 

3 Comments

3 Comments

  1. neryta

    17 Eylül 2015 at 11:05

    Merhaba içime şu serptiniz. Bizde 1 haftalik yurt dışı sseyahati planladık.kizim 4 yaşında ve rahatinin bozulmasını sevmiyor. Ananeyle iletişimi çok güzel.gecen yilda bıraktık.fakat babanne tarafı anlayışsiz duygu sömürüsü yapıyor.halbuki çocuğumuzu her yyaz tatile gotiruyo uz. Onun hoşlandigî şekilde bir tatil yapioruz.kendimize 1 hafta ayırmak çok mu?

  2. PINAR NURAL CITIR

    07 Aralık 2015 at 15:34

    Merhaba,
    Süper bir yazı olmuş. Bende 17 aylık kızımı 5 gün (5. gün öğlene doğru evde olacağım :)) anneannesi ve dedesi ile bırakıp, tatile gitmeyi planlıyorum. Herşey hazır. Başta onu da alacaktık fakat hava şartları ve vs. nedenlerden dolayı şu anda bırakmayı düşünüyorum. Tabi çok kararsızım , istiyorum fakat kendimi tam ikna edebilmiş değilim henüz. Yazınızı okumak çok iyi geldi. Teşekkürler…

  3. Berna Salkaya

    25 Ekim 2017 at 09:54

    çok yerinde bir yazı olmuş, bende benzer fikirler ile tatil planları yapıyorum. Aynı konu ile ilgili yazdığım yazıma yorumlarınızı beklerim 🙂
    https://balkafa.com/cocuksuz-tatil/

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top