“İnsanların fotoğraflarımı beğenirken fotoğraf makinemi övmelerinden bıktım. Bu yüzden en ucuz makine ile lensi aldım ve bu düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtladım.”
Phillip Haumesser, çektiği profesyonel fotoğrafları web sitesinde ve internette paylaşmaya başladığında;
“Oh! Muhteşem bir makineye sahip olmalısın!” ya da
“Artık herkes bu pahalı makineler sayesinden fotoğraf çekebiliyor.” ya da
“Benim böyle fotoğraflar çekmem mümkün değil çünkü bir makineye o kadar para veremem.”
…gibi cümleler duyuyormuş.
“İnsanlardan böyle şeyler duymak kalbimi kırıyordu.” diyor ve ekliyor. “Veya onlar daha iyi fotoğraflar çekemeyeceklerini düşündüklerinde ya da ucuz bir makineye sahip oldukları için iyi fotoğraflar çekemediklerini düşündüklerinde…”
Phillip Haumesser, o kadar çok bu tarzda yorum alıyor ki, insanlara ucuz bir makine ve lens ile de güzel fotoğraflar çekilebileceğini kanıtlamak istedi.
“eBay’den 183 dolara bir Canon t2i ve 15 dolara Pentax 50mm 1.7 lens aldım. Bu kadar! 200 doların biraz altında para harcayarak yeni bir makineye sahip oldum ve çocuklarımı alıp dışarı çıktım.”
Phillip Haumesser, çektiği fotoğrafları Photoshop ve Lightroom kullanarak editliyor. Editleme işlemiyle ilgili bir aldatmaca olduğunu düşünenleri pek umursamıyor. Kafasında bir görsel olduğunu, kamera ile anı yakaladıktan sonra programlarla o kareyi istediği şekle soktuğunu söylüyor. Bunun, sanatının önemli bir parçası olduğunu düşünüyor. Bu programlar için ise harcadığı para, haftada 2.50 dolar. “Yani bir cappuccino’dan çok daha ucuz” diyor.
Fotoğrafın Sırları Kursu adında 4 saatlik ücretsiz bir de workshop kurgulamış Phillip Haumesser. Bu kursta fotoğrafları nasıl çektiğini ve nasıl düzenlediğini göstermeyi amaçlıyor. Bu tekniklerin akıllı telefonlarda bile kullanılabileceğini söylüyor.
Demek ki, bir amacınız varsa ve bir şeyi çok istiyorsanız “Param yok!” pek de doğru bir mazeret değil.
