Anne Olmak

Üç Canlı Yaşamak

Hayatımla ilgili okul, iş, evlilik gibi konularda kendimce planlar yaparken hiç aklıma gelmemişti ikiz annesi olacağım. Evlendikten sonra bebek hayallerim vardı elbette ama bir gün ikiz bebekannesi olacağıma dair bir hayalim bulunmuyordu. Hayatımın en büyük sürprizi bir gün beni buldu. Hamileydim ve doktor ikiz bebek beklediğimi söylüyordu. O an başlamıştı hayatım değişmeye ve doğumlarıyla artık bütün kariyerim ikiz anneliği üzerine oldu. Önceden planlamadığım tek kariyerim.

Çok değil bundan iki sene öncesine kadar eş, ev, iş üçgeninde yaşayan kendi halinde biriydim. Zamanın yetmediğinden, işlerimi yetiştiremediğimden yakınırdım. Yorgunluklarımın, koşuşturmalarımın, sevinçlerimin, hüzünlerimin nedeni farklıydı. Şimdi o günleri hatırlayınca öncelikle ne kadar çok boş vaktim varmış diyorum. Sonrasında ise şimdi yaşadıklarımın nedeni farklı. Artık hayatımın tamamını dolduran iki minik var. Gece gündüz, hafta içi hafta sonu ayırımı olmadan sadece onlara odaklı bir hayatın koşuşturmacasındayım.

Üç Canlı Yaşamak

Çoğul bir annelik öncelikle ikiz anneliği. Bir anda içinizde iki kalp birden atmaya başlıyor ve sonrasında o iki kalp sizin tüm hayatınız oluyor. İki kalbin atmaya başladığını duyduğunuz andan itibaren çoğul oluyorsunuz. Bedeninizde üç kalp birden atıyor, üç can taşıyosunuz. Üç can, üç beden ve üç ruh demek. Hepsini beslemek zorundasınız. Hem bedenleri hem ruhları. Ama taşıdığınız o iki canı öyle çok seviyorsunuz ki kendi canınız ta en arka sırada kalıyor. Öncelik hep onların oluyor. Sabah akşam iğne yiyip ağrıdan uyuyamazken, kocaman karnınızla hareket edemezken, sürekli yatmak zorunda kalıp hiç evden çıkmadan aylar geçirirken hep onların sağlığını düşünürsünüz. Kendi canınız aklınıza bile gelmez.

Bebeklerin doğumuyla herşey yeniden bir daha başlar. Kucağınıza aldığınız iki minik bedeni hiç bırakmak istemezseniz. Sizin bedeninizden ayrılmış olsalar da hala onlar sizin canınızdır. Kimselerin dokunmasını istemezseniz bebeklerinize. İncitecekler sanırsınız. Zorlu bir hamilelik süreci ve o üç canlı halinize o kadar alışmışsınızdır ki kabullenemezsiniz başkalarını. Siz üçünüz olmalısınız hep sanki. Sonra anlarsınız ki yardıma ihtiyacınız var. İki tane çığlık çığlığa ağlayan bebeği aynı anda kucağınıza alıp sakinleştirememek sizi çok üzer. Mecburen paylaşırsınız bebeklerinizi başkalarıyla. Sadece bebek bakımı değil hayatınızın diğer alanlarında yardıma ihtiyacınız vardır artık. Bir anda karmakarışık hale gelmiş evinizi toparlamak için de destek gerekir. O eski sakin, düzenli, iki kişilik ev hayatınız birden bire kalabalıklaşır. Çoğul yaşama alışmaya başlarsınız.

Gün geçtikçe alışırsınız yeni hayatınıza. Sürekli beslenen, gazları çıkarılan, altları değiştirilen, banyo yaptırılan, uyutulan, ağlamaları sakinleştirilen iki bebekle öyle bir hayata dalmışsınızdır ki dışarda ne olup bittiğinin farkına bile varmazsınız. Aylar sonra ilk kez dışarıya çıktığınızda bir garip hissederseniz kendinizi. Sanki uzun süre başka bir dünyadaymışsınız da yeniden geri dönmüşsünüz gibi bir his oluşur içinizde. Hemen eve dönmek isterseniz.. İlk kez bebeklerimi evde bırakıp dışarı çıktığımda sokakta yürümek bile farklı gelmişti bana. Sonra da hemen eve dönmek istemiştim. Diğer canlarım beni hemen geri çağırmışlardı sanki. Bebeklerim  tek dünyam olmuşlardı artık, diğer dünyada ne olup bittiği pek ilgilendirmiyordu beni.

Bebeklerim  büyüdükçe rahatladım ben. Kendi kendilerine hareket etmeye, emeklemeye ve yürümeye başlamalarıyla yavaş yavaş ben de kendi hayatıma dönmeye başladım. Onların uyku, beslenme vs. düzenlerine göre kendi işlerimi planlıyor ve artık kendimin de bir canımın olduğunu hatırlamaya başlıyorum. Onların gün geçtikçe büyümesi ve hiç bitmeyecek sanılan o zor dönemlerinin bir anda bitmesi şaşırtıyor beni. Sen daha dur, bunlar ne ki daha neler göreceksin diyenlerin korku vermekten başka bir amaçlarının olmadığını anlıyorum..

Hayatta olanı olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim ben. Yaşadıklarımı tekrar tekrar didikleyip sorgulamak yerine önüme bakmayı tercih ederim. İkiz bebeklerime hamile olduğumu öğrendiğim andan bu güne kadar yaşadığım her şeyi olduğu gibi kabul ediyorum. Bu süreçte çok mutlu olduğum, sevindiğim, güldüğüm anlarımda oldu; üzüldüğüm, gerildiğim, yorgunluktan halsiz kaldığım, yalnız kaldığım, ağladığım günlerimde. Her şeye rağmen şükrediyorum bebeklerim için. Gün geçtikçe ikiz anneliğini öğreniyorum. Elbette olumsuz deneyimlerim oluyor. Çünkü ben de ilk kez ikiz annesi oluyorum. Fark edip değiştirmek önemli olumsuzları. Ben de öyle yapıyorum.

Tek bir bebeğin annesi olsaydım nasıl bir anne olurdum bilmiyorum. Çünkü deneyimlemedim. Belki daha az yorulurdum. ‘’ Acaba bebeklerime yetebiliyor muyum? ‘’ endişesini taşımazdım belki. ‘’ İkisini de eşit besleyebildim mi?’’ telaşım olmazdı örneğin. ‘’ Birini ihmal mi ettim acaba, ikisini de sevebildim mi? ‘’ diye zorlamazdım  kendimi. Günlük hayatıma daha çabuk dönebilirdim. Bebeğimi kucağıma alıp tek başıma kolayca dışarı çıkabilirdim.Gün boyu pijamalarla dağınık saçlarla dolaşmaz kendime zaman ayırabilirdim. Daha derli toplu bir evim olurdu sanırım. Daha az çamaşır yığınlarım olurdu. Bunların hepsi olasılık. Deneyimlemeden asla bilemem.

Şimdi sakın ‘’ Tek bebeğim olsaydı keşke’’  diye düşündüğümü sanmayın.Sadece bir karşılaştırma yapmak istedim yaşananları. İyi ki ikiz annesiyim. Belki bu saydıklarımın hepsini ve daha fazlasını yaşadım ve yaşıyorum ama ben herşeye rağmen çok mutluyum. Sabah ‘’ Anne, anne!‘’ diye çağıran iki bebeğin sesiyle uyanıyorum. Bana sarılan dört kol birden var hayatımda. Evin içinde koşturan, bazen ağlama bazen sevinç çığlıklarıyla eski sessiz hayatımızdan iz bırakmayan iki minikle yaşıyorum. Onların yeni öğrendikleri her şeyle mutluluğum iki kat fazla. Yaşamda kim neye hazırsa o çıkarmış karşısına. Demekki ben de ikiz annesi olmaya hazırmışım. Demek ki onlara verebilecek kadar çok sevgim  ve onlara bakabilecek gücüm varmış. Demek ki ikiz annesi olmayı haketmişim. Demekki ben üç canlı olacakmışım bu hayatta. Doğumlarıyla bedenimden ayrılsalar da birer parçam olarak üç canlı devam edecekmişiz hayata. Şükrediyorum her anıma. İkiz annesi olmak böyle bir şey işte. Göbek bağınız kesilse bile hayata üç canlı devam etmek… Diğer iki canı hep kendi canından önce düşünmek… Sevgiler…

mutluikizannesi
Twitter: mutluikizannesi
Instagram: mutluikizannesii
Facebook: Mutlu İkiz Annesii
Blog: http://www.mutluikizannesii.blogspot.com/

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top