Anne Olmak

Annelik Dayanışması

Annelik Dayanışması

Annelik Dayanışması

Çınar iki ailenin ilk çocuğu ve ben daha kuzenleri, arkadaşları … çocuk yapmamış yaşı bu döneme göre  küçük görülen insanlardanım. Hani yaşını söylediğinde ‘ayy ne kadar erken yapmışsın bu çocuğu’ denilen insanlar vardır ya ben tam da oyum. Hiç şikayetim olmadı. Çınar’ı erkenden dünyamıza katmaya eşimle beraber karar verdik ve halimizden memnunuz.

İlk günden itibaren en büyük dayanağım annemdi. Onun deneyimleri bana olan yumuşak ve destekleyici tavrı Çınar’ı bugünlere getirmemde çok yardımcı oldu. Sonuçta onun dediklerini dinliyorsunuz ama yapıp yapmamak size kalmış ama yaklaşım tarzı ve son sözü bana bırakmasıyla kendimi onun yanında çok rahat hisseder oldum. İkinci en büyük dayanağım ise instagram oldu. Belki çok saçma hiç tanımadığınız insanlarla bağ kurmayı başarabilmek ama onların desteğini hamileliğimden itibaren zorlu doğumumda bile gördükten sonra bazı arkadaşım gibi görünenlerden daha arkadaşım olduklarını anladım. Çocuğunuz olduktan sonra da sorularınızı, endişelerinizi paylaşabildiğinizi görmek sizi bu anlamda güvende hissettiriyor.

Zamanla anladığım en iyi şey bir annenin sosyalliğe ve özellikle annelere ihtiyaç duyduğu oldu. Çünkü bunu yaşamadan anlayamayacağınız bir durummuş ve an geliyor kendinizi dünya da tek hissetmeye başlıyorsunuz; sevginiz, öfkeniz, hastalığınız… sizi daha bir yalnız hissettiriyor.

Parklarda, bahçelerde kendimi annelerle konuşurken buluyorum bazen. Hiç tanımasam da onlara destek oluyor ve onlardan da destek görüp tek olmadığımı duydukça içim rahatlıyor. Artık bağıran ağlayan hiçbir çocuğu yadırgamıyor hatta gidip yardımcı olma isteğiyle dolup taşıyorum. Birçok insanla tanıştım bu şekilde, hatta çok yakın bir arkadaşım bile oldu onun kızı benim oğlumdan büyük olduğu için onun deneyimleri ya da ‘bizim kızda yapmıştı ama geçecek’ telkinleri içimin rahatlamasına sebep oluyor.

Ancak geçenlerde bunun tam tersi bir şey geldi başıma. Çınar’ı parka götürmüş salıncaklarda sallarken yan salıncağımıza binen çocuğun annesi önce beni sonra Çınar’ı uzun uzun inceledi. En sonunda dayanamayıp konuşmaya başladı ve diyalog şu şekilde gelişti;

–  Kaç aylık ?

–  17 aylık

–  Aaa çok daha küçük görünüyor.

–  Bilmem minyon bir çocuk

–  Hmm bizim ki 20 ama çok daha büyük görünüyor

–  Konuşuyor mu

– Kelime kelime

–  Aa benim oğlum konuşuyor cümle kuruyor artık

–  Maşallah neyse iyi günler size…..

Bak arkadaşım sende annesin bende anneyim kimse çocuğunun kıyaslanmasını istemez bilmem haberin var mı ? iki ay sonra bir boy atar görürsün ya da belki çocuğumun bir rahatsızlığı var ve sen o an hayatının potunu kırıyorsun…

Lütfen bunu yapmayın yazının en başında da söylediğim gibi; bu dönem desteğe ve anlayışa en ihtiyaç duyduğunuz an ve sizin bu şekilde kıyaslamalarınızla insanları itmeniz en kötüsü karşınızdakini acaba cidden mi ? diye düşündürmenizin hiçbir faydası yok gün gelir sizde aynı duruma düşersiniz.

Yine diyorum ki bana göre bir annenin bir anneye ihtiyacı var dünya da tek değiliz hepimiz aynı yoldan geçiyoruz ister tek çocuğunuz ister ikiziniz olsun ister çalışın ister çalışmayın yaşanılan duygu hep aynı sonuçta önümüze çıkan kapı hep aynı sen artık annesin…

Gamze Yenel
Twitter:
koifish2
Instagram: gamzeyenel

Fotoğraf: http://www.livescience.com/15401-tall-kid-parent-birthplace.html alıntıdır

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top