Diyet vücudun normal gelişimi için gereksinim duyulan enerji ve besin maddelerinin yeteri miktarda yiyecek ve içecekler yoluyla alınmasıdır. Diğer bir deyişle yaşam boyu sürdürülebilir, vücudun ihtiyacına göre kişiye özel olan beslenme biçimidir. Bir hayat tarzıdır. Diyet belirli yiyeceklerin kısıtlanması anlamına gelse de aslında kişinin boyuna, kilosuna, intoleranslarına, yaşam biçimine, kan değerlerine, psikolojik durumuna göre tavsiye edilen bir beslenme biçimidir.
Diyet demek zayıflamak değildir, diyet demek kişinin vücut yapısına özel sağlıklı beslenme planıdır. Sağlıklı beslenen, vücudunun sinyallerine aldırış eden, spor yapan, yeteri kadar uyuyan, ruhunu da besleyen kişinin uyguladığı yaşam ve beslenme şeklidir aslında. Huzur içinde, yemek yerken yediğine konsantre olan, hem gözü hem mideyi doyuran kişi başarılı sonuç alır.
Beynimizin yapabileceklerini anlamaya beynimizin şu anki kullandığımız kadarı yetmez, hatta şayet beynimiz diyeti bundan sonra şu şu yiyecekleri yemeyeceksin olarak algılıyorsa, böyle bir bilinç oluşmuşsa bu bizim kilo vermemizi bile engeller. Eğer hamile insan kilo alır, doğum sonrası kiloları vermek zordur gibi bir bilinç kaydınız varsa kilo vermeniz ne yaparsanız yapın imkansızlaşabilir. Diyet tüm bunları da çözmektir. Neleri yanlış yapıyorsan öğrenmek ve de düzelterek sürdürülebilir bir beslenme düzeni oturtmaktır.
Zayıflamak için hem sağlıklı beslenmek gerekir hem de vücudun ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak gerekir. Üzgün, stresli veya yorgun bir kişi bu açlığını doyurmak için yiyeceklere saldırabilir, bunun sebebi öğrenilmişliktir. Küçüklükten gelir veya daha önce bahsettiğim gibi bilinç kayıtlarından. Şayet beslenme ile ilgili yapılan yanlışlar doğrularıyla değiştirilirse başarı kaçınılmaz olacaktır. Nefsine hakim olmaya çalışmak değildir diyet, hayat boyu yapılabilecek bir düzen oturtmaktır bunun için kan tahlili, vücut kitle ölçümleri ve diyetisyen ile birebir görüşme yapılmalıdır, süreç boyunca varsa psikolojik engeller bunun için psikologdan da destek alınabilir.
Yeme bozuklukları kişiyi çok zayıf veya şişman yapabilir veya hep balık etinde kalmasına neden olabilir ve bunların arkasında yatan neden tamamen psikolojik olabilir. Dolayısıyla diyet yaparken hem fizyolojik hem de psikolojik etkenler araştırılmalı ve buna göre yol haritası çizilmelidir. Bu yolda en iyi yardımcı fiziksel hareket bir başka deyişle spordur. Kişinin günlük aktivitesi araştırılması ve bunu hem sağlık hem de ideal kilo için yapmalıdır.
Kendimizi belirli besin grubundan veya maddesinden uzak tutmak (herhangi bir alerji veya intolerans yoksa) sürdürülebilir bir yaşam şekli değildir. Diyetimizde beğenilerimize göre kaçamak menüler de mutlaka olmalıdır. Kişinin mahrum kalması engellenmelidir. Yasaklar delinmek için vardır oysa canım gerçekten istiyor mu, bu ihtiyacımın nedeni nedir ve aldığım kaloriyi nasıl azaltabilirim, tatlı veya karbohidrat ihtiyacımı en güzel şekilde nasıl karşılarım gibi bir bakış açısı veya soruları büyük oranda tercihlerimizi daha sağlıklı yapmak yolunda bizi yönlendirir.
Kısacası diyet mahrum kalmak değildir, her pazartesi başlanan sonra da bırakılan vücut beslenme yönetim biçimlerinden biri değildir.
Kimler diyetisyene gitmelidir?
Diyet bir yaşam biçimidir.
