Facebook profiline baktığınızda asla o kişinin –gerçek- hayatında neler yaşadığını bilemezsiniz. Pek çoğumuz asıl hayatımızı diğer insanlardan gizliyor, filtresiz fotoğraflarımızı kendimize saklıyoruz. Doğum sonrası depresyonu yaşayan Kathy DiVincenzo gibi.
Anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluklardan muzdarip olan Kathy, 1 Mayıs günü, Facebook’ta kendine ait iki farklı fotoğraf paylaşıp, bu durumdan bahseden uzunca bir yazı yazdı. Ki fotoğraflara bakınca zaten ne demek istediğini anlıyorsunuz. Onun korkusu, arkadaşlarının Kathy’i zayıf, delirmiş ya da korkunç bir anne olarak görmeleriydi. Fakat bu konuda yalnız olmadığını düşünmüş ve hem yaşadıklarını hem de duygularını paylaşmak istemiş. Onun bu paylaşımı sosyal medyada 44 bin beğeni ve 69 bin paylaşım alarak oldukça dikkat çekti.
İki çocuğa sahip Kathy’nin bir fotoğrafında doğum sonrasındaki çoğu annenin de yaşadığı o bitkin, çaresiz, yorgun, dağınık ev hali yer alırken; diğer karede, mutlu, gülümseyen, son derece tertipli ve düzenli ev halini görüyoruz. Ve elbette yanında çocukları da var.
Kathy, aslında iki karenin de hayatının bir gününü temsil ettiğini fakat kötü olan tarafları paylaşmaktan şimdiye dek hep çekindiğine değiniyor. Ancak bu gerçekleri artık herkesle paylaşmak istemiş. Çünkü hayatının birini paylaşırken, diğerini gizlemenin onun için daha da yorucu olduğunu fark etmiş. Doğum sonrası depresyonu her kadının yaşayabileceği bir durum ve bundan utanmak gerekmiyor.
Kathy bu görüntüleri paylaşarak ayrıca, her lohusalık depresyonu yaşayan kadına kendi gerçeklerini paylaşmaları için teklifte bulunuyor. Ve #EndTheSilence hashtag’iyle anneleri kendi hikâyelerini paylaşmaları yönünde teşvik ediyor. Sonuç olarak, onun bu cesur ve içten fotoğraflarıyla yayınladığı paylaşım, birçok insan tarafından çok sevildi ve ilgi gördü. Lohusalık depresyonu gizlenmesi ya da utanılması gereken bir şey değildir, çoğu kadın yaşayabilir.
