Konuk Yazar

Bangkok 3

bangkok3_1onc

bangkok3_1

İlk günün ikinci aktivitesi, sevgili tuktuk şöförümüzün rehberliğinde, standing buddha denen, büyük ve altın kaplamalı buddha’nın bulunduğu bölgesine gidiyoruz. Bu taraflara gelen tuktukçulara devlet bedava benzin veriyormuş. İyi anlaşma, hem turisti ucuza buralara taşıyorlar, hem de benzini bedavaya getiriyorlar. Yerel insan memnun, gelen turistler memnun bu durumdan.

Bu esnada öğlen olduğundan ve biz kahvaltıdan pek de tatmin olmadığımızdan, güzel bir yemek için tuktukçumuza soruyoruz. Ne de olsa o bir tay, güzel yemek nerede en iyi o bilir. Bizi aracı park ettiği yerdeki esnaf lokantasına getiriyor, iyi yemek iyi diyor ve oranın sahibine tayca birşeyler söylüyor. Hemen önümüze 2 adet çorba geliyor. Çorbalar burada çok güzel. Özel sebze veya etli önceden hazırlanmış suya, pirinç noodle’lardan atıyorlar, içlerinde taze kişniş, domuz eti, baharatlar, sarımsak ve sebze bulunuyor. Masada soslar var, acı sos, fıstıklı sos, sirkeli sos. Bizim kelle paçacılar gibi sanki. Hani çorba taneli olur, soslar katılır, afiyetle yenir, aynen öyle. Tek fark yanında ekmek gelmemesi. Ekmeği unuttuk, çorbada makarna var ya zaten. Bu yemeklerle chopstick ve kaşık geliyor, taneler çubukla, suyu tabi kaşıkla içiliyor. Eşim o kadar beğeniyor ki, 2 tabak yiyor bundan, bense 1 kaseyle yetiniyorum. Burada birkaç spesiyal var, diğerlerini yemediğimden bilmiyorum ama tatil boyunca genellikle böyle ufak esnaf lokantalarında hep birkaç çeşit olduğunu fark ettim.

bankok3-6

Yemeğin üstüne çay istedim. Tabi Türk çayı beklemiyorum, en azından Hindistan’daki masala chai gibi bir şey hayalindeydim, sütlü tatlı Hint çayını hep özlemişimdir, acaba taylar ne içiyordu. Tea diyince adam garip garip baktı bize, chai dedik, çay dedik anlamadı önce, sonradan ’haaa çaaaa‘dedi, tay dilinde çay, çaa demek. Baktım ilerde başka bir dükkana el kol yaptı ve önüme 2 tane bardak geldi. Birind yeşil çay, diğerinde sütlü bahatarlı bir karışım. Sütlü olan masala mı acaba dedim ama değilmiş. Sonradan Khaosan Road’da bir çaycı bulduk, orada sütlü baharatlı çayın içine yumurta kırdıklarına şahit oldum. Yumurta çok önemli, sürekli her yerde yumurta satılıyor ve ben yumurta pek sevmem. Sokakta bu sıcakta satılan yeşermiş yumurtalar bile gördüm, çaya kırılan 2 adet çiğ yumurtayı içen taxi şoförü, güç kuvvet verir diye gülüyordu bize. Almayalım demiştik ona da. Neyse, ben çayımı içtim yemeğimin üstüne, teşekkür ettik ve tapınağın yolunu tuttuk, yürüyerek 2 dakika. Girişte herhangi bir ücret ödemedik.

bangkok3-2

Wat Intharawihan

Büyük Buddha burada bulunuyor. Girer girmez solumda gördüğüm Buddha cidden çok büyüktü ve altın kaplamaydı. Buralarda hem turistler, hem de ibadete gelen budistler var, kalabalık, huzurlu ve değişik benim için. Etrafta başka güzel heykeller de var, ülkemdeki heykel durumunu düşününce, Asya’da çok mutlu oluyorum. Heykel görmek beni açıyor, hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum resmen ve bu heykeller, işçilik cidden iyi. Gerçek gibi karşımda oturan taştan yapılma rahipler var. Buddha ise ulu kişilik, böyle bir hayatta insanın varabileceği en iyi noktaya erişmiş. Bazen düşünüyorum, doğu kültürüne doğum hinduizmi ya da budizmi yerinde ve yaşayarak öğrenmeyi, bilmeyi ve hissetmeyi çok isterdim. Eksikliğini hissediyorum çünkü yaşadığım yerde bu kültürlere ait pek iz yok.

Buddha heykeli 32 metre yüksekliğinde ve 10 metre genişliğinde, üstü cam mozaik ve 24 karat altın ile kaplanmış. Tapınağın yapımına, 1782’de Kral Rama IV döneminde başlanmış, inşası 60 yıl sürmüş ve orjinal ismi de Wat Rai Phrik imiş. 1927de tamamlanmış.

 

bankok3-7

İçeride tapınaklar da var. Dikkatimi çeken bir diğer şey ise, dolaplar, dolapların içindeki kavanozlar. Bunlar rahiplerin külleri olmalı. Budizmde ölüler yakılıyor. Bu ülkede mezarlık yok, diye düşünüyorum, çok güzel. Ölümle kurulan ilişkide, ölümden sonra arkamızda, yakınlarının bağlanacağı bir sembol bırakmıyorlar. Hinduizmde de böyle idi, reenkarnasyona inandıklarından ve asıl amaç bu döngüden kurtularak, ebediyete ulaşmak olduğundan, herkes var olan, yaşadıkları hayatı olduğu gibi kabulenerek, iyi insan olmaya çabalıyor. İyi olduklarında bu döngüyü kırabilir ve asıl hedeflerine ulaşabilirler.

Etrafa bazı oturma yerleri de var, üzerilerinde ‘oturmak yasaktır, sadece rahipler için’ yazıyor. Ayakkabılarımızı çıkartıp giriyoruz pek çok yere, bu hissi çok seviyorum. Sıcak havada, serin, pürüzsüz mermere ya da taşa basıp, kutsal mekanlara girmek. İçeride bazı taylar rahiplerle konuşuyor, bazıları dua ediyor, eğiliyorlar. Şükran sundukları tanrısal varlıklarının karşılarında duruyor olması, heykel dahi olsa, güzel bir his olmalı.

bangkok3-4


Fonda dua sesleri, tayca bir şeyler duyuluyor, anlamıyoruz elbet. Bu dil bence oldukça zor, alfabesi de harika ama hiçbir şey anlamak mümkün değil.

Biraz ibadet edenleri izliyorum, duvar ve tavandaki çizimlere, büyük heykellere dalıyorum, resim yapmayı özlediğimi fark ediyorum. Güneşin ülkesi herkese ilham vermiş belli ki, heykellerdeki detaylar, işçilik ve resimler hoşuma gidiyor. Motif ve kıvrımlar da çok başarılı. Huzur buluyor insan.

Dolaştıktan sonra tuktukla otelin yolunu tutuyoruz, akşamüstü içinse harika bir planımız var : otelin terasındaki havuza girip güneşlenirken bira içmek. Havuz fikri harika ama pek temiz bir havuz değildi, genellikle insanlar içip muhabbet etmeye gelmiş, hava da biraz puslu idi. Olsun, keyifle, Bangkok’taki ilk günlerimizin, şehrin, düşüncelerin tadını çıkartarak dinlendik…mayıştık…Gene farklı insanlar, ülkeler, o anda orada buluşmuştu, kimdiler, nereye gidiyorlardı ve nasıl bir tesadüfün eseri olarak şimdi buradaydık. Havuzun kenarındaki fillere takılıyor gözüm, fil kutsal hayvan ve ben de çok severim. Fillerin hortumlarından havuza sular dökülüyor, bu ses rahatlatıcı.

bangkok3-3
Bu güzel, sıcak, yorucu günün ardından tabii ki masaj yaptırmalıyız. İlk günden keşfetmiştik, her yer masaj ve güzellik salonu. Thailand için bir artı daha: ucuz ve güzel masaj, hem de her yerde, her anda. Khaosan Road’da sokaklar boyunca pek çok masaj salonu var, hepsini denedik diyebilirim. Bazısı iyi bazısı kötü ama en kötüsü bile değer. Yoğun bir günün ardından dinlenmek, sakinleşmek ve arınmak için en güzel yol.

 


Instagram: bechis#
facebook: berrak.chi

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top